Zuhal Demir çifte vatandaşlığın kaldırılmasını istedi

Türkiye'deki 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Belçika'da bazı dernek ve okul binalarına yapılan saldırılardan sonra ilk kez görüşlerini açıklayan ve "Burada doğanlar tercih yapmak zorunda: Türk'sün ya da Belçikalısın" diyen Federal Milletvekili Zuhal Demir (N-VA) çifte vatandaşlığı tartışmaya açtı. Demir, Türkiye ve Fas ile yıllar önce yapılan ikili anlaşmaların da gözden geçirilmesini istedi.

Türkiye’deki 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Belçika’da bazı dernek ve okul binalarına yapılan saldırılardan sonra ilk kez görüşlerini açıklayan ve “Burada doğanlar tercih yapmak zorunda: Türk’sün ya da Belçikalısın” diyen Federal Milletvekili Zuhal Demir (N-VA) çifte vatandaşlığı tartışmaya açtı. Demir, Türkiye ve Fas ile yıllar önce yapılan ikili anlaşmaların da gözden geçirilmesini istedi.

“Türk müsün Belçikalı mı, seçimini yap!”
“Şimdiye kadar ailem için endişe duyduğumdan sustum” diyen Demir, Flamanca olarak yayımlanan Gazet Van Antwerpen gazetesine verdiği mülakatta “Ben de tehdit e-mailleri alıyorum. Ama birileri doğruları söylemeli. Diğer politikacılar bunu yapmıyor. Ben söylüyorum. Oy için fahişelik yapmıyorum” dedi. Demir “karşıt grupların binalarına saldıranlar ya da nefret ve tehdit mesajları yollayanların ikinci ve üçüncü kuşak olduğunu ve Belçika’da doğduklarını, bunların vatandaşlık konusunda bir seçim yapmak zorunda olduğunu” söyledi. “Belçikalı mı Türk mü? Şimdi ikisine birden sahipler, çifte vatandaşlar. Bunu gözden geçirmeliyiz. Almanya’da çifte vatandaşlık çoktan kaldırıldı.” diyen ve kendisi de çifte vatandaş olan Demir “Çifte vatandaş olarak doğuyorsun, halen hemen bir seçim yapılamıyor” şeklinde konuştu. “10’lu yaşlardan itibaren Türk pasaportunu ve kimlik kartını kullanmadığını ve yenilemediğini” açıklayan Demir “Türkiye’ye seyahatlerimi Belçika kimliğimle yapıyorum” dedi. Çifte vatandaşlığın otomatik olarak verilmemesi gerektiğini vurgulayan Demir “ böylece Türkler kitlesel olarak Türkiye’deki seçimler için oy kullanamazlar” dedi ve Diyanet camileri ile Türk siyaseti arasındaki bağa dikkat çekti. Demir bu konuda denetimlerin arttırılmasının da gündeme gelmesini istedi.

“Türk kökenli politikacılar da bir tercih yapmak zorunda”
Belçikalı ve Türk kökenli politikacıların Recep Tayyip Erdoğan’ın Belçika ziyaretlerinde yanında boy göstermesinin Erdoğan’ı desteklemek anlamına geldiğini ifade eden Demir “Darbe girişiminden önce Türkiye basın özgürlüğü konusunda dünyada 152. sıradaydı” dedi ve devekuşu politikası uygulayamadığını söyledi. Gazet Van Antwerpen’de politikacıların örnek olma gibi bir işlevleri bulunduğunu belirten Demir, “Türk kökenli politikacılar da bir seçim yapmalı, Türk ya da Belçikalı olmalılar” dedi. Belçikalı partilerin Türk kökenli adayları oy toplamak için kullandıklarını ve Türk kökenli politikacıların çoğunun da sessiz kaldığını ve Erdoğan’ı desteklediğini ifade eden Demir “Ahmet Koç için ihraç sürecini başlatan sp.a başkanı John Crombez bu konuda kararlılık gösterdi” dedi.

“Oy için fahişelik yapmıyorum”
Bu tür keskin söylemlerle Türk kökenli seçmenden oy alamayacağının hatırlatılması üzerine ise “Birinin susmaması doğruları söylemesi lazım. Ermeni soykırım oylamasında Türk kökenli politikacıların hiçbiri yoktu ben vardım. Oy için fahişelik yapmıyorum. Diğer Türk kökenli politikacılar oy kaybetme korkusuyla susmayı yeğliyorlar” dedi.
29/07/2016, Haber Merkezi