ORTA DOĞU’DA PETROL SAVAŞI NE ZAMAN BAŞLADI? / LEYLA TEKER

David Fromkin’in , “Tüm Barışlara Son Veren Barış” adlı yapıtını okuyorum. Burada söz konusu olan “Barış”, Birinci Dünya Savaşı’nın(1914-18) bitmesi üzerine varılan antlaşma. Günümüzün Orta Doğu’su, Birinci Dünya Savaşı sırasında ve savaşın bitiminden sonra büyük devletlerin verdikleri kararlar sonucu oluşmuştur.

David Fromkin’in , “Tüm Barışlara Son Veren Barış” adlı yapıtını okuyorum. Burada söz konusu olan “Barış”, Birinci Dünya Savaşı’nın(1914-18) bitmesi üzerine varılan antlaşma. Günümüzün Orta Doğu’su, Birinci Dünya Savaşı sırasında ve savaşın bitiminden sonra büyük devletlerin verdikleri kararlar sonucu oluşmuştur. Bugün yaşanan tüm anlaşmazlıklar bu kararlardan doğmaktadır. O tarihte batı Avrupa’da emperyalist dalga en yüksek noktasına erişmiştir. Bu kitapla ilgili birkaç yazı yazmayı düşünüyorum.

Osmanlığı İmparatorluğu’nun savaşı kaybetmeye başladığının anlaşılması üzerine İngilizler, yavaş yavaş, Orta Doğu’daki Osmanlı topraklarının üzerine oturmaya başlıyor. İlk olarak, İngiliz Generali Allenby, Filistin’i Türklerin elinden alıyor. Bu arada, başta Fransızlar olmak üzere Rusların ve savaşı birlikte yürütmekte oldukları öbür ülkelerin de Orta Doğu’da gözleri vardır. Ne var ki, İngiliz siyaseti onlara fırsat tanımamakta kararlı.
 
Birinci Dünya Savaşı, ilk kez petrolün, askeri kuvvetler ve deniz kuvvetleri açısından ne kadar yaşamsal önemi olduğuna dikkatleri çekmişti. Savaştan sonra, Amerika’da petrol-sıkıntısı çekilebileceği ve fiyatların yükselmesiyle, yerli petrol stoklarının azalabileceği korkusu ortaya çıkmıştı.Buna uygun olarak, Orta Doğu’da petrol aramak için harekete geçen ilk Amerikan ortaklığı,”Socony” isimli firmaydı. Bu firma, 1919 Eylül ayında, petrol aramak üzere iki jeolojisti Irak’a gönderir. Bunlardan birinin, Amerika’daki eşine yazdığı mektup İngiliz Haberalma Örgütü’nün eline geçince, İngilizler bu aramayı durdurmak zorunda kalırlar..
 
Bundan sonra sıraya, New Jersey Standard Petrol Ortaklığ(NJSPO) girer. Bu ortaklık da petrol aramak istemektedir. Ne var ki, Orta Doğu petrol alanlarının bölüşülmesi konusunda, 27 Nisan 1920’de, Sen Remo’da, İngiltere ile Fransa arasında yapılan gizli anlaşmalardan henüz kimsenin bilgisi yoktur; ama NJSPO başkanı Bedford, Fransız delegesinden bu anlaşmanın bir örneğini almıştır. Anlaşmanın açıklanması üzerine kıyametler kopar ve Irak’ta İngiliz kuvvetlerine karşı  sabotajlar başlar. Bunlarda,  Amerikan petrol ortaklıklıklarının rolü olduğu, Bağdat’taki Amerikan Konsolosu’nun Kerbela’daki  isyancılara para  yardımı yaptığını gösteren belgelerle ispatlanır.
 
Bütün bu anlaşmazlıklar dramatik bir biçimde sona erer. Bir kez, Orta Doğu’da herkese yetecek kadar petrol bulunduğu anlaşılır. Sonra, Orta Doğu, isyancı kabilelerle doludur. Bunlar ortada başı boş dolaştıkları sürece hiçbir petrol firmasının güvende değildir. Artık İngilizler güveni sağlayacak ve İngilizler, Amerikalılar, Fransızlar, vb. ve  tüm petrol firmaları Orta Doğu’nun yer altı kaynaklarını babalarının malları gibi sömürecektir.
 
İlkeli anti-emperyalist bir siyasa izlemeden, ilkesiz, Filistin şakşakçılığı yapmak ve “Atatürk onurlu yürüyüşümüzün en büyük rehberidir” demekle olmaz bu işler!