AVRUPA TÜRK MEDYA BULUŞMALARININ DÜŞÃœNDÜRDÜKLERİ!..

'Avrupa Türk Medya temsilcileri'nin bir araya geleceği 'Avrupa 3. Tğrk Medya Buluşması' Paris'de yarın gerçekleştirilecektir. TRT ve AA'nın tanıtım şovuna dönüştürülen bu toplantılar, ne yazık ki, 'Avrupa Türk Medya'sının sorunlarına halen ciddi bir çözüm getirmemiştir.

Basın'dan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın katılımlarıyla ilki Almanya Köln'de 2011 Şubat, ikincisi AB'nin Başkenti Brüksel'de 2011 Eylül'de gerçekleştirilen 'Avrupalı Türk Gazetecilerle Buluşma'nın üçüncüsü de yarın Paris'te gerçekleştirilecektir.

”Türkçe Yayın Yapan Medya Kuruluşları” Paris toplantısına teyit ettiğim halde, neden bu buluşmaya katılmayacağım ile ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ben Brüksel'de 2005'den beri sanal yayın yapan ve ciddi bir izlenim payına sahip olan www.belcikahaber.be sanal sitenin ve 2006'da Türkçe yayın yapan 'Belçika Haber Be' aylık kültür, sanat ve haber dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yapmaktayım. 

'Belçikalı Türklerin ortak Platformu' olan ve 'Önce İnsan anlayışı'ndan yola çıkarak, 100 sayfa olan kuşe dergimizi 7 yıldır gece gündüz ara vermeden çıkarmaktayız. Belçika Brüksel'de hem sanal, hem de yazılı basın hizmetini tek başımıza sürdürmekteyiz.

Basın'dan sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Basın Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, TRT Genel Müdürü ibrahim Şahin ve Dış Türkler ve Akrabalar Topluluğu Başkanı Kemal Yurtnaç'ında katılımlarıyla gerçekleşen toplantılarda bir çok arkadaşımız gibi bizde sorunlarımızı dile getirdik. Ancak sorunlarımıza ve beklentilerimize şimdiye kadar ciddi bir cevap ve destek alamadık.

Yapılan toplantılarda TRT'nin 23 kanal açtığı, Anadolu Ajansı'nın çalışmaları Avrupa medyasına anlatıldı. Buluşmanın gündeminin % 80'î ülkemizdeki basın ile ilgili gelişmelerin anlatılması ile geçti. Bizim buradaki sorunlarımızdan ziyade ülkemizdeki atılmış adımlar bizlere anlatılmakta. Tabi bu anlatımların burada hizmet vern Türk medya mensuplarına hiç bir faydası yoktur. Bu toplantıda da aynı şeylerin yapılacağını tahmin ettiğim için bu toplantıya katılmaktan vazgeçtim.

Ne yazık ki, yapılan bu toplantılar bir hizmet reklamından öteye geçmemekte. Avrupa Basın'ına gereken önemin verilmediğini düşünüyorum. Bu toplantılar öncesi 'Avrupa Türk Basını'nın sorunlarını masaya yatıran rapor ve sinevizyonları beklerken, bol bol TRT, AA reklamları izliyoruz. Bu toplantılarla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sayın yetkililer, siz bir taraftan 'Türkçe yaşatılmalı' ve 'Ana dil Türkçe yaşatılmalı' diye her fırsatta söz söyleyeceksiniz, ailelerin çocuklarına ana dilleri olan 'Türkçe'yi öğrenmelerini isteyeceksiniz, diğer taraftan da Türkçe'yi Avrupa'da yaşatmaya çalışan kendi çabalarıyla bu alanda hizmet eden, sıkıntı çeken medya mensuplarının sorunlarını görmezden geleceksiniz. Onları sıkıntıları ve mücadelelerinde yalnız bırakacaksınız. Dalga geçer gibi 'TRT 23. kanalını da çok şükür açtı, AA gelişti, Artı90 yayında' gibi sözlerle, adeta bizlerden dalga geçeceksiniz. Bu samimi bir duruş değildir.

Sayın yetkililer, Türkiye'de Türkçe yayın yapmak kolay. TRT'nin yeni açtığı bir kanalın giderleriyle Avrupa Türk medya'sının yaşamasına yardımcı olabilirdiniz.

Sizler bir taraftan Tük basınının Avrupalı Türklerle ülkemizin arasında büyük bir hizmet ağı ve köprü oluşturduğunu söyleyeceksiniz, diğer taraftan da dalga geçer gibi 'Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı bünyesinde devletin imkanlarıyla 'ARTI90' dergisini çıkararak, buradaki basınla alay edeceksiniz. Devlet imkanlarıyla çıkarılan 'Artı90' dergisinde istihdam edilenpersonel giderleri ve yapılan masraflarla Avru'pa'da onlarca gazete ve dergiye sponsorluk anlamında katkıda bulunabilirdiniz. TRT'nin bir kanalının maliyeti yüzlerce dergi ve gazetenin giderinin bedeli olmakta.

Madem böyle bir dergiyi çıkarma fikriniz vardı neden bunu Avrupa'da hizmet veren gazeteciler ile birlikte yapmadınız? Sizler Türkiye'den buradaki sorunları takip etmeye çalışıyor, buradaki gazeteci arkadaşları adeta görmezlikten geliyorsunuz. Avrupa Türk Medyası'nda hizmet veren fedekar meslekdaşlarımız kendi sorunların dinlemek ve çözümler bulmak için sizlerin davetine icabet etmekteler. Bu arkadaşlarımız TRT, AA ve ARTI90 dergisinin reklamlarına ihtiyacı yoktur. Avrupa Türkçe Medya mensuplarına nisbet yaparcasına 'öyle hizmet olmaz böyle olur' gibi bir izlenim bırakarak, meslekdaşilarımızın gururuyla oynanmıştır. Avrupa'lı Türklerin sesi olduğu iddia edilen bu dergi, neden Avrupa'dan yayınlanmıyor?

İki yıldan beri Avrupa'nın ve Belçika'nın Başkenti Brüksel'de ne yazık ki Basın Müşaviri yok. Buda sizlerin basın mensuplarımıza verdiği değeri göstermektedir. Avrupa Türk Medyası'na değer verildiğini ileri sürenler, neden iki yıldan beri TC Brüksel Büyükelçiliğine bir Basın Müşaviri tayin etmemekte. AB, NATO gibi siyasi hareketliliğin merkezi konumundaki Belçika'da hizmet veren basın mensuplarımızın sorunlarını aktaracakları resmi bir kişinin olmaması üzücü. Bize acilen bir Basın Müşaviri tayin edilmeli.

Sorunlarımızı onlarca Bakan'a Milletvekiline anlattık. Bakan ve Vekil beyler nazik bir şekilde bizi dinleyerek, notlarını aldı Kalem Müdürümle görüşün. Kalem Müdürümün kartını al, kontak kur denildi. Kartı aldık kontak kurduk, ne yazık ki Bakan beylerin Kalem ve Genel Müdürleri sorunlarımızı içeren gönderdiğimiz emaillerin teyit cevabını bile göndermediler. Halen de cevap bekleniyor.

Tüm bu vurdumduymazlıklar ve ilk iki toplantıda da gördüğümüz gibi sonuç getirmeyecek toplantıların bizlere yararı olmayacak, koşmamızın konu mankeni olmamızın anlamı yok diye bu Paris buluşmasına katılmama kararı aldım. Bu benim şahsi kararımdır. Katılsın katılmasın tüm meslekdaşlarıma da saygı duyuyorum.

Güvenimin sarsıldığı, coşkulu nutuk ve gaz almaların, hizmet reklamlarının yapıldığı toplantı sonrası yine sıkıntılarımızla başbaşa kalacağımızı bildiğim için bu toplantıda konu mankeni olmama adına katılmıyorum.

Saygılarımla...

Herşeye rağmen, başarılar diliyorum.