~~Hazar İbrahim / Azerbaycan Cumhuriyetinin Ankara Büyükelçisi "˜20 Ocak' Türk Dünyasının Onur Günü

~~Hazar İbrahim / Azerbaycan Cumhuriyetinin Ankara Büyükelçisi "Azerbaycan kan gölü" ve "Katliama Batıdan alkış"... 20 Ocak 1990 olaylarından sonra Milliyet gazetesindeki manşetlerden bazıları. Evet, ne yazık ki, 1990 senesinin 20 Ocak günü Bakü'de yaşananlar halkımızın tarihine "˜Kanlı Ocak Faciası' olarak kazındı.

~~Hazar İbrahim / Azerbaycan Cumhuriyetinin Ankara Büyükelçisi

“Azerbaycan kan gölü” ve “Katliama Batıdan alkış”... 20 Ocak 1990 olaylarından sonra Milliyet gazetesindeki manşetlerden bazıları. Evet, ne yazık ki, 1990 senesinin 20 Ocak günü Bakü’de yaşananlar halkımızın tarihine ‘Kanlı Ocak Faciası’ olarak kazındı.

Bu yıl 20 Ocak 1990 katliamının 31. yıldönümü. 19 Ocağı 20’sine bağlayan gece önlerine çıkan her şeyi ve herkesi kurşundan geçiren, ölüm saçan Sovyet Ordusu Gorbaçov’un emriyle Bakü’ye girdi. Evet, Sovyet Ordusu bir Sovyet kentine girmişti, tıpkı bir işgalci ordu gibi… Sovyetler Birliği Savunma Bakanlığı, KGB ve İçişleri Bakanlığı’nın düzenlediği bu saldırı ve Azerbaycanlılara karşı yaptıkları vahşilikler insanlık tarihinde kara leke olarak kendine yer bulmuştur. Milli bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü uğrunda sokaklara çıkmış sivillere karşı yapılan bu silahlı saldırı zamanı yüzlerce Azerbaycanlı şehit edilmiş ve gazi olmuştur.

20 Ocak’tan itibaren Bakü’de olağanüstü durum ilan edilmiş, Azerbaycan halkının da bundan haber alamaması için 19 Ocak saat 19.27’de Azerbaycan televizyonunun enerji santrali partlatılmıştı. Bu şekilde ülke genelinde TV kanallarının yayınları durdurulmuş ve Azerbaycan halkının haber alması engellenmişti. Hatta Gorbaçovun olağanüstü durum kararı yürürlüğe girene kadar artık Bakü’de 9 kişi katledilmişti. Bakü’ye giren Sovyet ordusu olağanüstü durumdan habersiz insanlara karşı insanlık dışı eylemler gerçekleştirdi. Bunun sonucunda 20 Ocak günü Bakü’de 117’si Azerbaycanlı, 6’sı Rus, 3’ü Yahudi, 3’ü Tatar olmakla toplamda 131 kişi öldürülmüştü. Olaylarda 744 kişi yaralanmış, 400 kişi ise tutuklanmıştı.

31 yıl geçti

Ülkenin dört bir yanına peşi sıra indirilen darbelerin en ağırını almış, bağımsızlığı uğruna yüzlerce, binlerce şehit vermiş Azerbaycan günümüzde her geçen gün gelişmekte ve dünyanın önde gelen ülkeleri arasında kendine yer bulmaktadır. 31 yıl önce milli varoluşunu korumak, bağımsızlığını yeniden kazanmak için sokaklara çıkan ve şehit olan insanlar bugünkü güçlü Azerbaycan’ın sağlam temellerini de kendi kanlarıyla, canlarıyla atmışdır.

20 Ocak’ta tüm dünyanın artık Azerbaycanda yaşananlardan haberi vardı. Sovyet Ordusu’nun Bakü’de ve Azerbaycan’ın farklı bölgelerinde yaptığı vahşilikler bir sıra ülkelerde büyük itiraz sesinin yükselmesine yol açmıştı. Halkımızın Ümummilli Lideri Haydar Aliyev, Moskova’daki Azerbaycan temsilciliyine giderek oraya toplaşan Azerbaycanlılarla görüşmüş ve Bakü olaylarının yapılma sebeplerini ve faillerini açık şekilde dünyaya beyan etmişti.

Kardeş Türkiye’de de yaşananlara kayıtsız kalınmadı. Gazeteler olayları manşetlerden verdiler. İstanbul, İzmir, Kayseri, Kars başta olmakla neredeyse ülkenin tüm illerinde Azerbaycan’a, oradaki kardeşlerine destek mitingleri düzenlenmişti. Şimdi Türkiye’nin farklı-farklı bölgelerine ziyaretlerimiz sırasında karşılaştığımız yaşlı neslin temsilcileri de o günleri hatırlayarak, Azerbaycanlı kardeşlerinin çektiği acıları kendi canlarında hissettiklerini, Bakü’ye gidemeseler bile, yaşadıkları şehirlerde destek mitingleri düzenlediklerini anlatıyorlar.

‘Bir milletin uyanışı’

Bu gün artık 20 Ocak 1990 olaylarının 31. yılını geride bırakıyoruz. ‘20 Ocak Faciası’ Azerbaycan halkını sindirmeyi, milli uyanışını ve vatanın birliği uğrundaki mücadelesini yok etmeyi hedefleyen alçakça bir planın parçasıydı. O tarihten bu yana geçen her yılı vatandaşlarımız sadece keder, hüzün, matem günü olarak anmışlardır. Bu ruh hali ulusal yas günü için doğaldır. Ama bu tarih Azerbaycan halkının belleğinde sadece hüzünle anılacak bir gün değildir. Sadece Azerbaycan’ın değil, bütünlükle Türk dünyasının tarihine kanlı bir leke olarak yazılmış 20 Ocak 1990 olayları bir milletin uyanış, aynı zamanda halkımızın şan ve şeref günüdür.  Çünkü yaşanan olaylar halkımızda bağımsızlığa olan inancı daha da tetiklemiş, çok geçmeden de Azerbaycan yeniden bağımsızlığını ilan etmiştir.

Yıllar geçse de halkımız “Şehitler Hiyabanı”nda uyuyan her bir şehidin onun bağımsızlığının birer simgesi olduğunu unutmuyor, her yıl 20 Ocak günü akın-akın Bakü’nün en yüksek yerinde kendine yer bulmuş “Şehitler Hiyabanı”nı ziyaret ederek şehitlerin hatırası önünde borcunu yerine getiriyor..

İki devlet tek millet

Ve bu gün: 44 günlük vatan savaşında toprağının her karışı uğrunda son damla kanına kadar savaşan ve şehit olan, kolunu, bacağını kaybetmek pahasına korkmadan düşmanın üzerine yürüyen vatan oğulları da 31 sene önce Sovyet tanklarının önünde siper olan Azerbaycan Türklerinin evlatları, torunları olarak cesaretlerini bir kez daha göstermiş oldular. Türkiyemiz de yine Azerbayca’nın hak işine destek oldu, adalet sesi en çok Türkiye basını üzerinden dünyaya ulaştırıldı. Tek millet, iki devletin ne anlama geldiği bir kez daha her kese belli oldu.

20 Ocak 1990 olaylarında şehit olan kardeşlerimiz başta olmakla, Azerbaycan’ın, Türkiye’nin ve bütünlükte Türk dünyasının bütün şehitlerine Allah’tan rahmet diliyoruz. Ruhları şad olsun!!!