Iğdır müftülüğü tarafından hazırlanmış mezhepçilik ve bölücülük içeren belge, basına sızmasıyla Iğdır valiliğininde imzasını taşıdığı ortaya çıktı. İsnatsız bu raporu şiddetle kınıyoruz. Avrupa Şia Alimler Birliği
Iğdır müftülüğü tarafından hazırlanmış mezhepçilik ve bölücülük içeren belge, basına sızmasıyla Iğdır valiliğininde imzasını taşıdığı ortaya çıktı. İsnatsız bu raporu şiddetle kınıyoruz.
Ülkemizin son zamanlardaki durumunu göz önünde bulunduracak olursak, böyle bir raporu; valilik tarafından imzalanması anlaşılır gibi değil doğrusu. Heleki açılım projesi, birlik beraberlik çağrıları yapılırken bir müftü tarafından hazırlanan böyle bir rapor anlaşılması hiçte kolay değil doğrusu.
Bu olay üstüne Ehlader tarafından bir açiklama yaparak; bölücülük ve mezhepçilik yapan zihniyeti şiddetle kınadılkarını bildirdiler.
Ayrıca Avrupa Şia Alimler Birliği tarafındanda yapılan kınamanın tam metnini aşağıda.
Bismillahirrahmanirrahim
“Onlar Allah’ın mesajını iletirler, O’ndan korkarlar ve O’ndan başka kimseden korkmazlar. Hesap gören olarak Allah yeter” Ahzab / 39Türkiyeli Şiaları özellikle Şiaların merkezi konumunda olan Iğdır ilimizde kürt milliyetine sahip vatandaşlara karşı denge unsuru olarak kullanma girişiminde olan siyasi otorite şimdi de sünni mezhebine mensup olan kürtlere karşı mezhebi bir cephe oluşturma azmindedir.
Son zamanlarda taktik değiştirdikleri gözden kaçmamaktadır. Şia mektebini karalamak ve mensuplarını casuslukla suçlayan Medya ile aynı doğrultuda hareket eden müftülük fitne tohumları ekerek asırlardır beraber yaşayan Sünni-Şia müslümanları arasına tefrika salarak birlik ve kardeşliği hedef almıştır.Türkiye’de Şia mektebini asırlardır canlı tutup yaşatan güzide “alimleri bilgisizlik ve hurafecilikle” suçlamak hakikatlerin beyan edilmesinden duyulan rahatsızlığı ve korkuyu göstermektedir.
Türkiyeli Şia alimlerinin Merce-i taklidlerle irtibatından rahatsız olan ve bunu vatana ihanet olarak değerlendirenler bilmelidirler ki vatana ihanet edenler emperyalist ve siyonist güçlerle ele ele verenlerdir.“Mezhebi inançların öğretilmesinin ideolojik ayrımlara neden olabileceğini” düşünenler Emevi müslümanlığını özümsedikleri için farklı ideolojilere tahammül edememektedirler. Şia uleması dünyanın neresinde olursa olsun sosyal güvencelerini sadece “Allah’ın Razzakiyetinde” görmüş ve hiç bir siyasi otoriteye, hakim güçlerin kurum ve kuruluşlarına el açmamıştır, alimlerin onurlu ve istikrarlı duruşları değerli Ehlibeyt dostlarının takdirini kazanmış dolayısıyla ulemanın izzet ve bağımsızlığını korumak için her türlü fedakarlığı yapmaktan çekinmemişlerdir.
Her alanda Allaha tevekkül ederek arkasına halk desteğini alan Şia alimleri hakkı söylemekten, tebliğ etmekten asla geri durmayacaklardır. Türkiyeli Şialar, alimlerin mektebi ilkeleri özgür bir şekilde beyan etmelerinin sayesinde kapıkulu alimlerle, peygamberin varisi olan alimleri birbirinden ayırt edecek basirete sahiptirler.
Son zamanlarda yapılan bu fitne tohumlarının altında başka hedefler yatmaktadır. Hakim sistem alimleri kendisine bağlayıp Emevi İslam anlayışını yaygınlaştırma hedefi gütmektedir. Tarih boyunca sadece müslüman ülkelerde değil bütün dünyadaki müslümanların birlik-beraberliğini ve kardeşliğini sağlamak için mücadele veren Şia alimleri Türkiye’de de müslümanların vahdeti için her türlü fedakarlığı yapmıştır ve yapacaktır.
Avrupa’da Kuran, Nebevi sünnet ve Ehlibeyt mektebi kaynaklı İslamı öğretileri tebliğ etmekte olan alimler olarak, bağlı olduğu kurumun gerçek niyyetini rapor eden müftülüğü kınıyor, Iğdır Alimler derneği alimlerinin bu onurlu duruşları ve hassasiyetlerinden dolayı tebrik ediyor Türkiyeli Şiaların merkezi olan Iğdır’ı her türlü fitne ve tefrikaya karşı korumak için kendilerini siper etmelerini takdirle karşılıyoruz.
Avrupa Şia Alimler Birliği