AP raporuna 17 Aralık damgası

Avrupa Parlamentosu son Türkiye raporunda hukuk sistemindeki eksiklere dikkat çekiyor.

Avrupa Parlamentosu son Türkiye raporunda hukuk sistemindeki eksiklere dikkat çekiyor.

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 2009-2014 yasama döneminin son Türkiye rapor ve kararı bu hafta Strasbourg’da görüşülüp oylanacak. AP Türkiye raportörü Hollandalı Hıristiyan Demokrat parlamenter Ria Oomen-Ruijten tarafından kalame alınan karar taslağında Türkiye’de 17 Aralık 2013 tarihinden bu yana yaşanan yolsuzluk olayları, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) bünyesindeki değişiklik, yeni internet yasası ve geçen yılki Gezi olayları ön plana çıkıyor.

Oomen-Ruijten 2007 yılından bu yana AP Türkiye raportörlüğü yapmakta. Dolayısıyla bu hafta oylanacak karar metni şeklindeki raporu Türkiye hakkında hazırladığı son belge olacak.

Hollandalı parlamenter giderayak olumlu bir iz bırakmak niyetindeydi. Ancak geçen Aralık ayından bu yana Türkiye’de yaşananlar, taslak versiyonunu Kasım ayında hazırladığı raporunun derinlemesine gözden geçirilmesine neden oldu. Kulislerde bu haftaki oylamaya kadar değişikliğe gidilebileceği dahi konuşuluyor.

Rapor, her yıl olduğu gibi, Türkiye’nin AB için “stratejik ortak” olduğu, Ankara’nın AB ile “uzun soluklu ve ucu açık bir müzakere süreci yürüttüğü”, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanınması anlamına gelecek Ek Protokol’ün “hâlâ” imzalanmadığı gibi klişeleşmiş paragraflarla dolu.

Hukuk sistemindeki eksikler

Ergenekon, Balyoz ve KCK gibi davaların da gündeme taşındığı taslak metinde, bu davalardaki “hukuksuzlukların”, kararların halkın içine sinmemesine neden olduğu vurgulanmakta. Pınar Selek’in 16 yıldır devam eden davası Türk hukuk sistemindeki eksikliğin örneklerinden biri olarak gösterilmekte.

Taslak metinde Türk hükümetinin Kürt sorununun çözümü için “PKK ile müzakereler temelinde” başlattığı sürece ise destek veriliyor. Hükümetten bu süreçte ilgili tüm tarafların ve muhalefetin görüşünü alması istenirken, muhalefete de süreci destekleme çağrısında bulunuluyor.

Kıbrıs sorununa çözüm amacıyla başlatılan yeni sürece destek verilen taslak metinde, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Ankara’dan Kıbrıs’taki askeri kuvvetlerini çekme ve kapalı Maraş’ı Birleşmiş Milletlere devretmesi isteniyor. Kıbrıslı Rumlardan ise Mağusa limanından Kıbrıslı Türklerin ticaret yapabilmelerine izin vermesi talebinde bulunuluyor.

AB'nin Ankara ile yürüttüğü katılım müzakereleriyle ilgili olarak üyelik teriminin itinayla kullanılmadığı metinde, Yargı ve Temel Haklarla ilgili 23 ve Adalet, Özgürlük ve Güvenlikle ilgili 23’üncü başlıkların açılması için AB ülkelerine çağrı yapılıyor. Türkiye'nin Avrupa’nın enerji politikalarına dâhil edilmesi isteniyor.

Türkiye’den dış politikasını AB dış politikası ekseninde yürütmesini de talep eden AP, Ankara’nın Suriye sınırından “insan hakkı ihlallerine neden olabilecek gruplar için savaşmaya gidenlerin ve silahların geçişini engellemesini” istiyor.

Rapor ve taslak karar metni bugün(11 Mart Salı günü)  AP genel kurulunda tartışıldıktan sonra 12 Mart Çarşamba günü oylamaya sunulacak.

 

© Deutsche Welle