BİR GAZETECİNİN SUSTURULMASI

Belçika Haber Be. dergisinin mayıs 2014 sayısının 65. sayfasın da çok ilginç ve bir o kadar da düşündürücü haber vardı. 

Belçika Haber Be. dergisinin mayıs 2014 sayısının 65. sayfasın da çok ilginç ve bir o kadar da düşündürücü haber vardı. 

Bu haber, çok sağlam kaynak tarafından teyid edilmiştir. 

Türkiye'nin saygın gazetelerinden Akşam gazetesi köşe yazarlarından Fikret Aydemir'in «ANLAYAMAZSINIZ » yazısı (Yukarı da bahsettiğim dergi, belirtilen sayı ve sayfasın da aynen yayımladı) söz konusu gazete de ki köşesin de yayımlanmadan yazarın işine son verilmiş.

İşte haber bu. 

«Ne var bunda, basın camiasın da olağan şeyler bunlar, gazetenin yayın politikasına ters düştüğü için olmuştur diyebilirsiniz » 

Doğru bir bakış açısı. Fakat diğer açıdan bakıldığın da ise soru işareti var. Neden yazarın yazısı basılmadan işine son verilmiş? 
Aydemir yaşanmışlıklar dan bahsediyor. 

Nedir bunlar ? Berkin Elvan ve AB Parlamentosun da oylanan Türkiye Raporu. Bunlar zaten Türk basının da yazıldı ve görsel basın da konuşuldu. 


Yazının en önemli kısmı ise, Aydemir'in, insana verilen değeri anlaması, bilmesi ve bunu da yazısın da işlemesi. 

14 yaşında ki Berkin Elvan'ın ölümü, kendisine, kaybettiği ikiz kardeşlerini hatırlatıyor ve buradan yola çıkarak, bizlere bir canın ne kadar değerli olduğunu anlatıyor.


Ne diyor Aydemir « ANLAYAMAZSINIZ » başlıklı yazısın da:  
« İkiz kardeşlerimi toprağa verdiğimiz de henüz 14 yaşındaydılar»  


« Ben hem kardeşlerimi hem oyun arkadaşlarımı kaybetmiştim» 
« Bir gün de büyüdüm; onları toprağa vermenin üzerinden bir hafta geçip, gerçekle yüzyüze gelidiğim de.»


 « 29 küsür yıl sonra bile her yadıma (Anma, hatıra getirme) düştüklerin de burnumun direği sızlar… » ve devam ediyor. 


Berkin Elvan'ın da 14 yaşın da toprağa verildiğinden bahsediyor, ikiz kardeşleri gibi. Acıdan bahsediyor, ölümün getirdiği acıdan. Her canlı bir gün ölecek, bunu hepimiz biliyoruz, fakat ölmek ve öldürülmek farklı, tabii acısı da farklı oluyor. İşte bundan bahsediyor Aydemir. Peki ne diyor?

«Ailelerin yanı sıra herkes konuştu. »

« Aileye desteklerini ve üzüntülerini dile getirdiler. »

« Elbette üzülürsünüz »

« Öfkelenirsiniz, kızarsınız. » 

« Kıyamazsınız gencecik bedenin toprağa verilişine.» 

« Siz o ailelerin neler yaşadığını inanın bilemezsiniz.»

« ANLAYAMAZSINIZ » 

« Ama saygı duymalısınız »

Diyerek yazısına devam ediyor yazar. 
Peki ben bütün bunları neden Yazdım?Aydemir'in yazısı beni saflığımdan uyandırdı da onun için. 

Televizyon kanalların da hemen her gün fikir teâtîsi (fikir alışverişi) programları yapılıyor. Buralar da konu enine boyuna konuşuluyor. 
Bu programlara hemen her meslek dalından kişiler katılıyor, gazetelerin Genel yayın yönetmenleri de katılıyorlar. Konunun akışına göre yeri geldimi, demokrasiden ve kendi gazetelerinde ki köşe yazarlarının fikirlerine saygı duyduklarını ve karışmadıklarından söz ediyorlardı. 

Ben de saf olduğumun farkın da olmadan bunları dinleyip « Ne kadar demokrat insanlar, işte Akil adam bunlar diyordum kendi kendime » 
Ammaa, AYDEMIR'in yazısı beni uyandırdı.Bundan böyle bu Akil Adamları ne dinleyeceğim nede seyredeceğim sevgili okurlar haberiniz olsun. 

Sevgi ve Saygılarımla