AGİT gözlemcileri seçim açıklaması yaptı

Cumhurbaşkanı seçimini izleyen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Uluslararası Gözlemciler Heyeti basın toplantısı düzenledi. Heyet tarafından yapılan açıklamada Erdoğan'ın devlet kaynaklarını usulsüz kullandığı kaydedildi.

Cumhurbaşkanı seçimini izleyen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği

Teşkilatı Uluslararası Gözlemciler Heyeti basın toplantısı

düzenledi. Heyet tarafından yapılan açıklamada Erdoğan'ın

devlet kaynaklarını usulsüz kullandığı kaydedildi.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Türkiye'de bulunan AGİT Seçim

Gözlem Heyeti'nin başkanı Büyükelçi Gert Hinrih Ahrens, dün

gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili çarpıcı bir

açıklamada bulundu.

 AGİT heyeti Türkiye'de gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili açıklama yaptı. Seçim'de Erdoğan'ın devlet kaynaklarını usulsüz kullanıldığı söylendi. AGİT 8 hafta sonra seçimlerle ilgili rapor yayınlayacak.

AGİT'ten yapılan açıklamada, "Seçimler dengeli yürümedi, idari

kaynaklar usulsüz kullanıldı, kampanyalarda belirsizlikle  

 vardı"denildi! 

AGİT: Başbakan için bir ay boyunca seçim kanunu hükümleri

uygulanmadı

AGİT Sınırlı Gözlem Misyonu Başkanı Ambassador Geert Hinrich

Ahrens, 2012 yılında çıkarılan Seçim Kanunu'nun, seçim kampanyası

tarihini 11 Temmuz olarak belirlediğini, ancak YSK kararıyla seçim

kampanyasının 31 Temmuz’da başlatıldığını hatırlattı. Bir ay boyunca

seçim kanununda yer alan hükümlerin, düzenlemelerin ve

kısıtlamaların uygulanmadığına dikkat çeken Ahrens, başbakan rolü

ile cumhurbaşkanı adayı rolünün de net ayrımının yapılmamasını

eleştirdi.

AGİT Demokrasi Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu, cumhurbaşkanı

seçimleri sonrasında seçim öncesinde yaşanan aksaklılara ilişkin

basın açıklaması yaptı. AGİT Sınırlı Gözlem Misyonu Başkanı

Ambassador Geert Hinrich Ahrens, "Seçimle ilgili seçim yasasındaki

belirsizliklerle ilgili şunu belirtmek istiyorum. 2012 yılında çıkarılan

Seçim Kanunu, açık bir şekilde seçim kampanyası tarihinin adayların

açıklandığıgün başladığını ifade etmektedir. 11 Temmuz olarak

belirlenmiş. Ancak seçim kampanyası 31 Temmuz’da başlatıldı.

Bir ay boyunca seçim kanununda yer alan hükümler, düzenlemeler

ve kısıtlamalar kampanya süresince uygulanamadı." dedi.

AGİT seçim gözlem heyeti, Sheraton Otel’de cumhurbaşkanı

seçimleri sonrasında yapmış oldukları gözlemler sonrasında basının

sorularını cevapladı. "Başbakan’ın idari kaynaklarını kampanya

sürecince kullanmasına ilişkin adayların temsilcileriyle bir araya

geldiniz. Devletin imkanlarının, Başbakanlık imkanlarının Erdoğan

tarafından kullanılmasını gündeme getirdiğinizde cevap ne oldu?

Sınırlamaların doğru çizilmediğini söylediniz, bunu açabilir misiniz?"

sorusu üzerine AGİT Demokratik Kurumlar ve AGİT Sınırlı Gözlem

Misyonunun Başkanı Ambassador Geert Hinrich Ahrens, şu cevabı

verdi: "Seçimle ilgili, seçim yasasındaki belirsizliklerle ilgili şunu

belirtmek istiyorum. 2012 yılında çıkarılan seçim kanunu, açık bir

şekilde seçim kampanyası tarihinin, adayların

açıkladığı gün başladığını ifade etmektedir. 11 Temmuz olarak

belirlenmiş. YSK karar aldı. Daha önceki kanunu uygulamaya karar

verdi." Ahrens, bunun için seçim kampanyasının resmi olarak 31

Temmuz'da başlatıldığını kaydederek, "Bir ay boyunca seçim

kanununda yer alan hükümler, düzenlemeler ve kısıtlamalar,

kampanya süresince uygulanamamış oldu. 66 ve 64 seçim

kanununda, nelerin sınırlandığını net bir şekilde görebiliyoruz."

şeklinde konuştu.

Ahrens, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Genel olarak, hukuki olarak

baktığımız zaman, en son çıkan kanun ve en özel olan kanun,

ayrıntılı olan kanun geçerlidir. Ancak YSK’nın aldığı karara

baktığımızda, daha genel ve daha eski kanun hükümlerini

uyguladığına tanık olduk."

Avrupa Konseyi Parlamenterler Sistemi Gözlemleme Heyeti Başkanı

Meritxell Mateu, "Temmuz ayının resmi kampanya ayı olmadığı bize

ifade edildi. Başbakan faaliyetlerine Başbakan olarak devam etti.

Başbakan rolü ile cumhurbaşkanı adayı rolü net ayrı mı

yapılmamıştı." dedi.


'TÜRKİYE’YE MEDYA HABERLERİ VE KAMPANYA FİNANSMANI

 KONUSUNDA TAVSİYELERİMİZ BULUNMAK TA'

Bir gazetecinin, ‘8 hafta sonra bir rapor, seçimleri nasıl

iyileştirilebilir, başlık olarak verebileceğiniz tavsiyeleriniz var mı?’

sorusu üzerine Mateu, aslında bu ortak basın bildirisinde ön

tavsiyelerin hepsini paylaştıklarını belirterek, "Genel anlamda başlık

olarak ifade etmek gerekirse medya haberleri,

kampanya finansmanı ve yasal çerçeve konusunda tavsiyelerimiz

bulunmaktadır. Genel anlamda yer alacak tavsiyelere bakacak

olursak; seçim süresi ile ilgili bir takım tavsiyelerimiz olacak.

 

Sivil toplumun katılımıyla ilgili tavsiyelerimiz olacak. Vatandaşların

yurt dışında oy kullanması ve mahkumların oy kullanması ve basın

özgürlüğü ile ilgili tavsiyelerimiz bulunmaktadır." diye açıkladı.

Heyetin basını eleştirdiğini ifade eden gazeteci buna ilişkin, "Basını

eleştirdiniz, manşetlere göre mi bu kararı aldınız. Yazılan haberler

gerçekleri yansıtmıyor muydu? Seçim sonuçları sonunda Türk basını

sınıfta mı kaldı? Bu yazılanları Türk halkı ile gözlem yaptılar mı?"

şeklindeki sorusu üzerine, Ahrens, söylediklerinin televizyon ile ilgili

olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Gazetelere göre

televizyonun çok büyük etkisinin olduğunu görüyoruz. Televizyon, en

önemli medya kanallarından bir tanesi. Resmi kampanya süreci 31

Temmuz'da başladığı için 31 Temmuz'a kadar geçen süre içerisinde

bir ay boyunca başbakanın son derece aktif faaliyetlerde

bulunduğunu gördük. İftar yemekleri verildi, çeşitli etkinlikler düzenlendi."

'TRT GENEL MÜDÜRÜ BAŞBAKAN’IN FAALİYETİ VARSA BİZ ONU

VERMEKLE YÜKÜMLÜYÜZ'

Ahrens, konuşmasına şöyle devam etti: "Bunların hepsi bir anlamda

seçim kampanyasıyla birleştirilerek yapıldı. Biz TRT genel müdürüyle

bir görüşme yaptık, bize kendisi dedi ki ‘başbakanın herhangi bir

şekilde faaliyeti varsa biz onu televizyona aktarmakla yükümlüyüz.’

Dolayısıyla nicel olarak diğer adaylara kıyasla başbakana daha fazla

yer verildiğine tanık olduk. Hem görünürlük, hem kapsam açısında

orantısız bir temsil söz konusuydu. Ancak gazetelerde o kadar fazla

değil."