~~13 Kasım Pazar günü düzenlenen Cumhuriyet Gazetesi'ne destek etkinliği'nde çeşitli kentlerden Brüksel'e gelen Belçikalı Türkler özgür mikrofondan yayılan türküler, şarkılar, şiirler, taşlamalar ve sergilenen skeçler, karikatürler ve mizah ürünleri ile gazete ile dayanışmalarını gösterdiler.
~~13 Kasım Pazar günü düzenlenen Cumhuriyet Gazetesi’ne destek etkinliği’nde çeşitli kentlerden Brüksel’e gelen Belçikalı Türkler özgür mikrofondan yayılan türküler, şarkılar, şiirler, taşlamalar ve sergilenen skeçler, karikatürler ve mizah ürünleri ile gazete ile dayanışmalarını gösterdiler.
“FETÖ/PDY ile PKK/KCK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işledikleri” iddiasıyla, 31 Ekim’den bu yana gözaltında tutulan yazar ve yöneticilerimizden 9'unun tutuklanması son olarak da gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’ın 11 Kasım’da yurt dışı dönüşü gözaltına alınmasına, Cumhuriyet Gazetesi dostları, 13 Kasım Pazar günü Brüksel’de düzenlenen ÖZGÜR MİKROFON adındaki bir etkinlikle tepki gösterdi.
Brüksel'de CHP Belçika Birliği lokalinde buluşan 100 kadar müzisyen, sanatçı, şair, yazar, çizer, gazeteci ve demokrasi ve basın özgürlüğüne sahip çıkan Türk kökenli yurttaşlar “Cumhuriyet yanındayız, tehlikenin farkındayız” dediler ve birlikte “ Özgürlüğün şarkısını” söylediler.
Hollanda’dan şair ve yazarlar İbrahim Eroğlu, Haydar Eroğlu ve Tuncay Cinibulak’ın da katıldığı etkinlikte Çizer İsmail Doğan ve Erdinç Utku’nun birlikte hazırladığı, aralarında Musa Kart karikatürlerinin de bulunduğu 38 karikatürün ve 10 aforizmanın sergilendiği Cumhuriyet ve basın özgürlüğü konulu bir karikatür ve aforizma sergisi yer aldı. Tanar Çatalpınar etkinliği türküleri ile renklendirirken 1966 yılında Belçika’da ilk Türk tiyatrosunu kuran 74 yaşındaki tiyatrocu Mustafa Zıngır küçük bir skeç sahneledi. Muhammed Gündoğdu’nun baskıcı rejimleri ve medyasını yeren tek kişilik gösterisi ise beğeniyle izlendi. Nihat Kemal Ateş, Hüseyin Eryılmaz, Haydar Eroğlu ve Tuncay Cinibulak şiirleriyle, İbrahim Eroğlu ise şiir ve fıkraları ile Cumhuriyet ile dayanışma sergiledi. Etkinlikte seramik Sanatçısı Halil Karakaya, Ressam Nevzat Çopur, Kültür Sanat Derneği Başkanı Ali Bağseven gibi simalar dikkat çekti.
YILMAZ: BASINA YÖNELİK HER TÜRLÜ BASKIYA SON VERİLMELİDİR
CHP Belçika Birliği Başkanı İsmet Yılmaz yaptığı konuşmada “FETÖ üyesi olmak suçlamasıyla yargılanan bir savcı tarafından başlatılan Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik hukuksuz ve akıl dışı dava bir an önce sona ermelidir. Bu dava, hükümetin yönlendirmesi ve desteğiyle açılan siyasi bir davadır. Siyasi iktidar yalnızca gazetecilik faaliyetleri nedeniyle Cumhuriyet’le yaşıt ve basınımızın simgesi olan Cumhuriyet Gazetesi’nden adeta öç almaktadır. Basına yönelik her türlü baskıya son verilmelidir. Düşünce, ifade ve haber alma özgürlüğünün kullanılmasını engelleyen tüm baskılar ortadan kaldırılmalıdır. Tutuklu gazetecilerin tamamı serbest bırakılmalıdır” isteminin de yer aldığı CHP Parti Meclisi’nin 7 Kasım’da konuyla ilgili olarak yayınladığı açıklamayı okudu. Bir önceki birlik başkanı Zuhal Kayhan yaptığı konuşmada “yapılanlara birliktelik sergileyerek tepki göstermek gerektiğini” vurguladı. CHP Belçika Kadınlar Kolu Başkanı Sare Şahbaz “Belçika’da demokratik bir ortamda yetiştiğini, bu nedenle Türkiye’de yaşananları anlamakta daha fazla zorlandığını” söyledi. Şahbaz da birliktelik mesajı verdi. CHP Belçika Birliği kuruculardından Hasan Boz yaptığı konuşmada “CHP Belçika Birliği’ndeki çeşitli kesimlerin birlikte mücadele etmesini” istedi. Kuruculardan Mustafa Duran ise “Türkiye’nin ABD güdümünde yönetilmeye devam ettiğine” dikkat çekti. CHPli üyelerden Saliha Ardıçlık “verdikleri emeğin değerinin bilinmediği”nden şikayetçi olurken, Birliğin önceki Kadın Kolları Sorumlusu Naciye Dumanoğlu “mücadelede eğitimin önemini” vurguladı. Katılımcılardan Bektaş Aydoğdu “üniversitelerde ve Avrupa Birliği kurumlarında daha büyük ve etkili etkinlikler düzenlenmesi gerektiğini” belirtti. İşadamı İrfan Öztemur ise “iş işten geçmeden özgürlük karşıtları ile bilinçli bir mücadeleye başlanmasını” talep etti. Zübeyr Koçyiğit “biran önce omuz omuza verilmesini” istedi. CHP milletvekili danışmanlarından Mine Yıldız yaptığı konuşmada “çözüm umudunun CHP olduğunu” hatırlattı.
“ÇOK FAŞİST BİR YAĞMUR”
Akrostiş sanat edebiyat dergisi Genel Yayın Yönetmeni Gülcan Kahraman, Belçika Aydın Haber dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celil Gündoğdu ve Binfikir gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serpil Aygün yaptıkları konuşmalarda “basın özgürlüğünün önemini” vurguladılar ve Cumhuriyet’e destek oldular. Karikatürist İsmail Doğan kendisinin her gün çizerek karikatürleri ile özgürlük düşmanları ile mücadele ettiğini söyledi ve tüm demokratik güçlerin baskı rejimine karşı birlikte mücadele etmesi gerektiğini belirtti. Aktör stüdyo Atölye Yöneticisi Cafer Işın yaptığı konuşmada, Ferhan Şensoy’un “Çok faşist bir yağmur yağıyor, sanırım bir kocaman şemşiyenin altında toplanmanın zamanı” sözünü anımsattı.
Belçika’da lise eğitimine başlayan küçük Deniz’in Fransızca ve Türkçe olarak okuduğu Nazım Hikmet’in “Kız Çocuğu” şiiri büyük ilgi gördü. Sırasıyla söz hakkı alan diğer katılımcılar da muhalefette pasif kalınıldığını ve daha etkili bir mücadele verilmesi gerekliliğini dile getirdiler.
UTKU: SUSSAN DA SUSMASAN DA SIRA SANA GELECEK
Özgür Mikrofon etkinliğini düzenleyen ve Ülkü Yıldırım ile birlikte sunan Erdinç Utku yaptığı konuşmada Papaz Martin Niemöller’in ''Naziler komünistleri götürdüklerinde sustum. Çünkü ben komünist değildim.
Sendikacıları götürdüklerinde sustum. Ben sendikacı da değildim. Sosyalistleri içeri aldıklarında sesimi çıkarmadım. Ben sosyalist değildim. Sendikaçıları götürdüklerinde de sesimi çıkarmadı çünkü sendikacı değildim. Yahudileri tutukladıklarında sustum. Çünkü ben yahudi değildim. Beni götürdüklerinde, geride artık protesto edebilecek kimse kalmamıştı...'' sözünü anımsattı ve “Sussan da susmasan da sıra sana gelecek. Susmayıp tepki göstememiz gerekir” dedi.
Utku “Ülkede esen anti demokratik rüzgar ve bir kaşık suda kopartılmaya çalışılan fırtına maalesef şimdi de gözünü Türk basınının Türkiye Cumhuriyeti ile özdeşleşen ve Cumhuriyet’in simgesi haline gelen Cumhuriyet Gazetesi’ne dikti. Cumhuriyet Gazetesi Türkiye’de SADECE AMA SADECE GAZETECİLİK YAPAN, HALKIN BİLMESİ GEREKENLERİ SAKLAMADAN HALKINA DUYURAN, GÖRÜLMESİ İSTENMEYENİ HABERLERİNE YANSITAN CİDDİ VE OBJEKTİF BİR YAYIN ORGANIDIR. 1992 yılından beri Belçika’dan Pazar Yazıları ve uzun bir süre “Yüksek Yerilim Hattı” köşeciğimle zaman zaman da haberlerimle emek verdiğim Cumhuriyet’e sahip çıkmayı görevim olarak gördüm. İktidarın Halkla İlişkiler elemanlığını ve anti demokratik şovun konu mankenliğini yapmayan gazeteci dostlarımıza ve Cumhuriyetimizin çınarı Cumhuriyet Gazetesi’ne destek amacıyla düzenlediğimiz ÖZGÜR MİKROFON etkinliğinde halkımızın demokrasi ve basın özgürlüğüne sahip çıkması sevindirici.
Tüm dünya tepki gösterirken, susabilmek de büyük yetenek istiyor. Basın özgürlüğü ihlallerine sesini çıkaranlar var. Susanlar var. Güçlünün, iktidarın yanında olanlar var, zayıfa ve ezilene sahip çıkanlar var. Korku imparatorluğunun Belçika yansımalarının yarattığı olumsuz havaya rağmen ÖZGÜR MİKROFON etkinliği ile Cumhuriyet Gazetesi'ne destek olmaya gelerek olumlu hava estiren ve umut yeşerten tüm Cumhuriyet dostlarına selam olsun. Hollanda'dan katılan şair ve yazar dostlarımız İbrahim Eroğlu, Haydar Eroğlu ve Tuncay Cinibulak arkadaşımıza ayrıca teşekkur ediyorum” şeklinde konuştu.