~~Avrupa'da başlayıp, ABD'de Donald Trump'un Başkan seçilmesiyle daha da hız kazanan Irkçı söylem ve eylemler, ürkütücü boyutlara ulaşıyor. Avrupa'daki bu ırkçı yükseliş, Avrupa'yı Avrupa yapan ve asırlardır oluşan insani ve tüm özgür düşünce değerlerini altüst etmekte.
~~Avrupa’da başlayıp, ABD’de Donald Trump’un Başkan seçilmesiyle daha da hız kazanan Irkçı söylem ve eylemler, ürkütücü boyutlara ulaşıyor. Avrupa’daki bu ırkçı yükseliş, Avrupa’yı Avrupa yapan ve asırlardır oluşan insani ve tüm özgür düşünce değerlerini altüst etmekte.
Siyasal kimlikle yüksele Irkçılık, Avusturya, Almanya, Hollanda ve diğer Avrupa ülkelerinde özellikle göçmen kökenli dünya halklarını ve özelde de Avrupalı Türkleri korkutmakta. Bu durum Avrupa barış ortamını tehdit etmekte.
Bundan 10 yıl öncesine kadar Avrupa özellikle insani, sosyal ve siyasal ilkeleriyle adeta bir cazibe merkezi olarak tüm ülkelere rol model olarak sunulmaktaydı. Ancak bugün ki Avrupa tüm bu değerleriyle çelişen ve yüzleşen bir konuma geldi. Avrupa giderek Irkçı söylemleriyle adeta gündeme oturdu. Tabi bu durumdan sağ duyulu Avrupalılarda tedirgin olmakta. Ve bu rahatsızlıklarını da zaman zaman ifade etmekteler.
Global kriz ve özellikle global terörizmin yükselişe geçmesiyle, Avrupa’da da ilerleyen yıllarda Irkçılık da yükselişe geçti. Irkçılık, Avrupa’nın tüm evrensel değerlerini dünya kamuoyu önünde küçük düşürmekte. Yükselen Irkçılık Avrupa’nın çekici cazibesini azalttığı gibi, ilkeleriyle sevilen Avrupa’nın kendi değerleriyle çelişmesi ve yüzleşmesine de neden oldu. Irkçılığı siyasi sermaye eden hiçbir kurum, kuruluş ve kişiler Avrupa’nın değerlerini ve prestijini ayaklar altına almamalı. Avrupa eskiden olduğu insani ve düşünceye saygılı, hoşgörülü değerleriyle gündemde kalmalı.
Dünya’da Irkçı düşünceye ve iktidara sahip ülkeler, despot ve totaliter olarak anılırlar. Avrupa’yı bu anlayışa sürükleyen tüm Irkçı tavırlardan şiddetle uzaklaşması gerekir. Zira Avrupa düşüncelerin hür biçimde ifade edildiği, hoşgörü ve barış ortamıyla tüm Avrupalıların gönlünü kazanarak, dünyaya tekrar rol model olma özelliğini korumalıdır.
Irkçılığın oy potansiyeli olarak görüldüğü bir anlayış bertaraf edilerek, evrensel ilkeler olan sevgi saygı, hoşgörü ön plana çıkarılmalıdır. Avrupa’da yaşayan tüm göçmenler Irkçılığın yükselmesinden endişelenmektedir. Avrupa yeni Ortaçağ dönemindeki Engizisyon dönemlerini çağrıştıran manzaralar yaşamamalı. Avrupa medeni duruşuyla Avrupalı milyonlarca göçmene güven vermelidir.
Avrupa’da yaşayan göçmenler Irkçı iktidarların değil, güven verecek itidali elden bırakmayacak iktidarlar tarafından yönetilmelidir. Irkçılık, siyasilerin beslendiği mecra alanında çıkarılmalıdır.
Avrupa’daki bazı ülkelerin Türkiye ile ilgili davranışları kendi değerleriyle çelişmekte ve kabul edilemez. Sorunlar karşılıklı diyaloglarla hiçbir siyasi endişe göz önünde tutulmadan yapılmalıdır. Gerek Avrupalılar ve gerekse Türk yöneticiler yüzyıllara dayalı dostluk ilişkilerini sabote edebilecek söylem ve eylemlerden kaçınmalıdır.
Avrupalı Türkler olarak itidali elden bırakmayarak, üzerinde yaşadığımız ülkelerin barış ortamının korunmasına her türlü Irkçı tahriklere rağmen sahip çıkmalıyız.
Avrupa’ya kendi değerlerini inkar eden değil, evrensel ve ilkesel değerleriyle yükselten bir birlik olmalıdır. Saygılarımızla
www.belcikaaydinhaber.com
