Belçika Türk Toplumu olarak, Belçika gibi özgür ve adil bir ülkede yaşamaktan dolayı çok mutluyuz. Belçika barış ortamına katkıda bulunan Belçika Türk Toplumunun 'Belçika barış ve kardeşliğine katkısı' takdire şayandır.
Belçika Türk Toplumu olarak, Belçika gibi özgür ve adil bir ülkede yaşamaktan dolayı çok mutluyuz. Belçika barış ortamına katkıda bulunan Belçika Türk Toplumunun 'Belçika barış ve kardeşliğine katkısı’ takdire şayandır.
'Belçika Türk Toplumunun her alandaki başarılı çalışmaları, gerek ekonomik, gerekse katma değer nitelikteki katkıları' ,Kraliyet ve Hükümet yetkililerince de zaman zaman dile getirdiği saygı duyulası ifadeler bizleri gururlandırmakta.
Toplumumuz geldiği 60 yıllık süreçte, Belçika barış ve kardeşlik ortamına büyük ölçüde ayak uydurmuş, ‘Belçika'nın Barış ve Kardeşliği’nin kendilerini mutlu ettiği bilinciyle, devamlı hareket etmiştir. Toplumumuz çok iyi bilmektedir ki, ülkenin barış ve huzuru bireysel ve toplumsal olarak da bizlerin huzuru içindir. Belçika’ya gelen tüm büyüklerimiz ilk yıllarda emekleri, şimdi onların evlat ve torunları ise günümüzde her alanda hizmetleriyle bu güzel ülkeye katkıda bulunmaktalar.
Bizler adı Barış olan İslam ‘Dini’nin, Peygamberi Hz. Muhammet (sas) ve Ehl-i Beyti’nin takipçileri olarak, onların öğretileri içerisinde, üzerinde yaşadığımız ülkenin kalkınması ve barış ortamına katkının, tüm insanların refahına vesile olacağı inancını taşımaktayız. Üzerinde yaşadığımız ülkeyi vatan addederek, hizmeti bir vazife olarak görüyoruz.
İslam ve Ehl-i Beyt büyüklerinin bizlere tavsiyesi gereği, üzerinde yaşadığınız ülkenin aynı zamanda sizlerin de vatanı olduğu, bu duygularla ülkenin yasaları ve barış ortamına katkıda bulunmamız gereği her fırsatta toplumumuza telkin edilmiştir.
Bizim İmamımız Hz. Ali (as) şöyle buyurmakta: “Müslümanlar Dün kardeşimiz, tüm İnsanlık ise, Adem kardeşimizdir. İşte bu anlayıştan yola çıkarak bizler tüm insanlığı ve toplumları kardeş olarak görmekteyiz. Kardeşlik, Huzur ve Barış’ın manevi anahtarlarıdır.
Ehl-i Beyt öğretilerinde, doğduğunuz ve doyduğunuz topraklar sizlere vatandır, asla ihanet etmeyin^’ diye ifade edilmekte. Tüm bu nedenlerden dolayı, Anadolu’muzun Hoşgörü ve Barış anlayışıyla, gerek bireysel, gerekse toplumsal olarak Belçika'ya bir teşekkür borcumuz vardır.
Bizler ahlaklı, saygılı ve hoşgörülü davranışlarımızla, hem güzel Anadolu’muzun engin hoşgörüsünü hem inancımızı bu ülkede en iyi bir şekilde temsil etmek, hem de üzerinde yaşadığımız bu güzel ülkeye teşekkür amaçlı, katkılarımızı sunmaktayız ve sunmaya da devam edeceğiz.
Bizler İslam alemi olarak, bu güzel ülkenin hoşgörü ve kardeşlik ortamında ‘Ramazan ayımızı oruçlarımız ve namazlarımızla eda ettik. İnancımızı yaşamak ve yaşatmakta olduğumuz bu güzel ülkenin engin hoşgörüsü nedeniyle, Belçika Kralı Sayın Philippe şahsında, gerek Belçika halkına, gerekse yöneticilere çok teşekkür ediyoruz.
'Yaşasın Belçika ve Türk Dostluğu', Saygılarımla