Yüce Allah’ın rahmeti alınterleriyle abdest alan tüm şehitlerimize, gazabı ise bu şehitlerin acılarını görmeyen, duymayan ve hissetmeyen tüm katı yürekli insanların üzerine olsun….
Türkiye 13 mayıs 2014’de Manisa Soma’da çok önemli acı bir olayla karşılaştı.
13 Mayıs 2014'te Türkiye'nin Manisa ilinin Soma ilçesinde damar yangını sebebiyle kömür madeninin patlaması ve yangının 15 Mayıs 2014'e kadar devam etmesiyle gerçekleşen facia. 17 Mayıs 2014 tarihi itabariyle, 298 işçinin yaşamını yitirmesine sebep olan olay, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı yaşanan madencilik kazası olarak kayıtlara geçti.
Ekmek parası ve evine bir parça helal lokma götürebilmek için canlarından olan yüzlerce emekçi işçi, bu anlayışla giderse neredeyse suçlanarak, şehit olmalarıyla kalacaklar.
Maden ocağında gerekli yaşam odaları oluşturmayan, kaçış yolları ve teknik malzemeleri olmayan bir madeni 300’e yakın işçiye mezar ettiler. Madenin işletmeciliğini yapan, Soma Kömür İşletme Patronu Alp Gürkan ve mahiyetindeki teknik ekip düzenledikleri basın toplantısında utanmadan sıkılmadan « bu olay 4 ay sonra olsaydı bu vatandaşlar ölmeyecekti, sığınma ve dinlenme odalarını yapacaktık’ demekteler.
Madem böyle bir olasılık vardı neden şimdiye kadar bu yapılmadı ? Aynı şirket istanbul’un göbeğinde Soma adlı dev gökdelenler yapmakla uğraşıyorda, neden işçilerin can güvenliğini tehdit eden bu odaları yapmakla uğraşmadı. Neden mi ? Çünkü onlar için gökdelenler, işçilerden daha değerlide ondan.
İktidarın dağıttığı ve en ucuz kömürü biz üretiyoruz demekle övünen Soma Kömür Sorumlularının taşeron işçileri ucuza çalıştırarak, onların emeklerini çalarak, onların yaşamına önem vermeyerek bu kömürü nasıl ucuza malettiğini son acı olayla öğrenmiş olduk.
İktidarla yakın ilişkisi olduğu seçimde tehditle tüm işçileri AKP Mitingine götüren bu patronu korunma çabaları, halen bu İşletme hakkında bir soruşturma yapılmaması dikkat çekici.
Yaşamlarını yitiren acılı şehit yakınlarının siyasilerce tekmelenmesi, tokatlanmasıda ayrı bir dram. Acılı ailelere devletin şefkat elini uzatması gerekenlerin yüzlerindeki kin ve nefret dalgaları 70 milyonu aşkın Türkiye’yi ve dünyayı dehşete düşürdü. Bu tür agresif davranışlar devleti yönetenlere asla yakışmıyor.
Soma faciasında sorumlular birinci derecede İşletme sorumluları, ikinci derece de de iktidar’dır. Gerekli denetimlerin yapıldığı İşletmenin noksanı olmadığı ile ilgili yakın tarih raporları olduğunu ileri süren Yöneticilere sormak lazım, peki yaşam odaları ve yetersiz teknik araçları olmayan işletmenin bir ihmal, bir noksan ve bir sorumsuzluk değil mi ? Bu raporu düzenleyenler hakkında derhal soruşturma açılmalıdır.
Dini hassasiyetleriyle zaman zaman övündüklerini ifade edenlere Yüce Allah’ın « Bir insanın ölümü alemin ölümüdür » 298 içiyle birlikte 298 alemi öldüren işletme ile ilgili iktidar savunma değil, hesap sormalı.
Çalışma ve Enerji bakanlarının istifa etmesi gerekirken, halen yerlerinde olmaları etik değildir. Olayı Kadere bağlayarak, hataların ve işlenen cinayetleri Yüce Allah’ın takdiridir, diye geçiştirmek isteyenlere sormak lazım, bu olay sizin evlatlarınızın başına gelseydi aynı mı düşünürdünüz ?
Mısırlı Esma’ya gözyaşı dökenler, kendi 298 şehit işçisi için ne yazık ki gözyaşı dökmedikleri gibi şehit yakınlarını tekmeleyip, tokatladılar.
Onların bir hesabı varsa Yüce Allah’ında bir hesabı vardır. Yüce Allah mazlumun hakkını zalimlerden soracağını vaad etmerktedir.
Sevgili Peygamberimizin « İşçinin hakkını alınteri kurumadan veriniz’ diye buyurmakta. İşçilerin alınterlerini kurumadan hakkını vermeyi bırakın yaşamlarına son verenler, Hz. Resulullah (sav)’ın yüzüne nasıl bakacaklar.
Beyler zahiri ibadetleriyle övünenler şunu iyi bilinizki ‘Yüce Allah kalpleri en iyi bilendir.’ Sizler halkı aldatabilirsiniz ama Hakk’ı asla aldatamayacaksınız.
Şehit olanların ruhları sizleri rahat uyutmayacaktır. Kendilerine verilen kömür sahibi vatandaşlarada bir iki sözüm vardır. Artık Kömürlere saf ve temiz işçilerimizin kanı bulaşmıştır. Aldığınız ve yaktığınız her kömürde işçilerimizin kanı vardır. O Kömürleri yaktıkça şehitlerimizin ruhlarını bir kez daha inciteceksiniz.
Kalpleri kömürleşmiş olanların kömürlerini reddedin. Onurunuzla ısının. Sizler için bu daha iyidir..
Soma olayına işçilerimizin onur ve gurur dolu sözleri ve davranışları damga vurdu. Faciadan kurtarılan bir işçinin çizmelerimi çıkarayım sedye kirlenmesin", şehit olan bir işçinin elinde ‘Oğlum hakkını helal et’ şehit olmadan işçilerin topraklarla teyemmüm alarak şehadet getirip şehit oldukları anlatımları yürekleri burktu. Gözlerden yaşların akmasına sebep oldu.
Yüce Allah’ın rahmeti alınterleriyle abdest alan tüm şehitlerimize, gazabı ise bu şehitlerin acılarını görmeyen, duymayan ve hissetmeyen tüm katı yürekli insanların üzerine olsun….