BELÇİKA DİYANET BU İDDİALARA CEVAP VERMELİ...

Belçika Diyanet Vakfı yetkililerinden tüm bu ithamlara cevap verebilecek kamuoyunu tatmin edebilecek açıklamalar bekliyoruz. Suskunluğun ithamları doğruluğunun teyit ettiğini hatırlatmamıza gerek yoktur.

Bilindiği gibi Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza verilen oy hakkı neticesi, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ilk defa Cumhurbaşkanlığı seçimi için randevulu sistemle 31 Temmuz- 03 Ağustos 2014 günlerinde sandık başına giderek oylarını kullandılar.

Sandıklar kapandı bitti. Ancak seçim öncesi ve seçim esnasında görülen bazı olumsuzluklar ve tartışmalar devam etmekte. AKP, CHP ve MHP Temsilcileri arasında geçen sorunları bizlere gönderilen duyurularla sizlerle paylaştık.

Tartışmaların merkezinde saygın bir kurum olan Belçika Diyanet Vakfı ve kısa adı UETD olan ‹Avrupalı Türk Demokratlar Birliği› yer almakta.
Bizlere ulaşan bilgilerde: Seçim öncesi özellikle UETD›nin organizesiyle bazı AKP›nin milletvekillerinin katılımıyla Diyanet›e bağlı bazı camilerde Ramazan iftar programları düzenlenmesi.UETD yetkililerinin Diyanet Vakfı›na ait salonlarda vatandaşlarla seçim ile ilgili yönlendirme toplantıları yapmaları.Diyanete bağlı kişilerin sandık başlarında görevlendirilmesi.Diyanete bağlı camilerden toplu taşımalarla seçim bölgelerine insanların taşınması. Diyanete mensup bazı kişilerin bu organizasyonlarda aktif görev almaları.Diyanete bağlı camiler etrafında UETD afişlerinin asılması gibi bir çok sorun iletildi.Bunlara ilaveten UETD yetkililerinin AKP adına sandık bölgelerinde bulunan bazı görevlilere 30 Euro belirlenmesine rağmen, 70 Euro ödemeleri. Bazı görevlilerin kendilerine 70 Euro ödenmesi sözüne rağmen paralarının ödenmediği tartışmalar ayyuka çıktı.Tüm bu olumsuzlukların dile getirildiği bizlere gönderilen basın bildirilerinde açıkça belirtilmekte.Bunlara ek İstanbul Milletvekili Metin Külünk›ün önce Almanya›da sandık bölgesinde baskı uygulaması, Başkonsolosu tehdit etmesi daha sonra Belçika›ya da gelerek burada AKP adına görev yapanları toplayıp onlara talimat vermesi, sandık bölgesinde psikolojik baskı uygulama hareketleri kamuoyumuzu son derece rahatsız etmiştir.Tüm bu olumsuzluklara rağmen toplumumuz içerisinde en saygın kuruluş olan Belçika Diyanet Vakfı temsilcilerinin bu olaylar karşısında suskunluğu, bu suçlamalara cevap vermemesi çok anlamlıdır.
Bizler dini hizmet veren saygın bir kurumumuzun, kim tarafından olursa olsun siyasete alet edilmesini şiddetle kınıyoruz.
Belçika Diyanet Vakfı yukarıda iddia edilen faaliyetlere katılmış ve zemin hazırlamışsa bu çok büyük ve vahim bir olaydır. Belçika Diyanet Vakfı siyasi bir faaliyet Vakfı değildir.  Ancak, tüm bu iddialara cevap verilmemeside bizlerde soru işareti uyandırmaktadır.

Belçika Diyanet Vakfı yetkililerinden tüm bu ithamlara cevap verebilecek kamuoyunu tatmin edebilecek açıklamalar bekliyoruz. Suskunluğun ithamları doğruluğunun teyit ettiğini hatırlatmamıza gerek yoktur.
Ya bu ithamları tekzip edersiniz. Ya da ithamlar doğruysa, Diyanet Vakfının iktidarın çiftliği haline getirenleri bir an evvel tesbit ederek haklarında hukuki işlemleri başlatırsınız.
Saygınlığı olan bir kurum bu ithamlar altında gölgelenemez...
Kurumumuzun saygınlığını korumak hepimizin en doğal hakkıdır...
Saygılarımızla...