BRÜKSEL'DE BULUNAN MUHARREM İNCE: «CHP ATATÜRK'ÜN BİZE EMANETİDİR»

Muharrem İnce, Avrupa Sosyalist gruplarla görüşmelerde bulunmak üzere geldiği Belçika ve Avrupa'nın başkenti Brüksel'de ayağının tozuyla CHP Belçika Birliği salonunda vatandaşlarla buluşarak, seçimleri değerlendirerek, son Türkiye gündemlerini değerlendirdi.

Ülkemizde en son 24 Haziran 2018’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce, 15 milyonu aşkın oy, ( % 30’un üzerinde)  almasına rağmen seçilememişti.

Muharrem İnce, Avrupa Sosyalist gruplarla görüşmelerde bulunmak üzere geldiği Belçika ve Avrupa’nın başkenti Brüksel’de ayağının tozuyla CHP Belçika Birliği salonunda vatandaşlarla buluşarak,  seçimleri değerlendirerek, son Türkiye gündemlerini değerlendirdi.

İnce’yi CHP Belçika Birliği Başkanı Derya Bulduk ve yönetim kurulu üyeleri ve vatandaşlar karşıladı. Salonu tıklım tıklım dolduran konuklar İnce’ye büyük bir sevgi gösterisinde bulundular.

İnce Binfikir Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serpil Aygün’ün moderatörlüğündeki bir panele katılarak, konuşmasını yapıp daha sonra soruları cevaplandırdı.

Program Sefa Sancur’un başarılı sunumu ardından Şehitlere saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasıyla start aldı.

Programa Schaerbeek belediyesi Eski Başkan yardımcısı Sait Köse, Schaerbeek belediye Meclis üyesi Döne Sönmez. Almanya Aşağı Saksonya CHP birlik başkanı Nihat Yazıcı, Yurt dışı örgütlenme kurulu başkanı Cemal Bulut,  Hollanda CHP Birlik Üyesi Nejdet Yüksekbaş, CHP Birlik eski başkanı Zuhal Kayhan, SP ve İyi Parti temsilcileri ve Belçika genelinden gelen 200’ü aşkın davetli katıldı.

Muharrem İnce konuşmasında şunlara değindi: “Öncelikle bu güzel programı tertipleyen CHP Belçika Birliği başkanı sayın Derya Bulduk ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür etmek istiyorum.

Ben daha genç yaşlarımdan beri koyu bir CHP’liyim. Uzun yıllardan beri partimin çeşitli kademelerinde hizmet ettim. Ben 24 Haziran seçimlerinde partimizin en büyük oyunu aldım. Ben oylarımı artırırken, diğer partiler istenilen oyları alamadığı için ikinci tura kalamadık. İkinci tura kalabilseydik seçilme şansımız büyük olurdu. Tüm bunlarla birlikte zaman yetersizliği nedeniyle kendimizi fazla anlatamadık, bir ay daha zaman olsaydı durum farklı olurdu.

Biz Atatürk’ün kurduğu bir partiyiz ve onunla gurur duyuyoruz. Unutmayalım ki, CHP Atatürk’ün bizlere emanetidir. Tüm Atatürkçü ve Cumhuriyetçiler olarak da bu partiye her zaman sahip çıkmalıyız.

 24 Haziran 2018’de yenilmez denilen Erdoğan’ı sarstık. Deprem etkisi yapan çalışmalarımız neticesi 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde bu sarsıntıların etkisiyle büyük şehirler kazanıldı. İstanbul’da ise ertelenen 23 Haziran 2019’da da yapılan seçimde de 800 bini aşkın fark atıldı. Tüm bunlar sahaya indiğimizde yakaladığımız rüzgarlarla oldu.

Bizim bazı bakış açılarımızı değiştirmemiz lazım ben bir öğretmenim. Öğretmen oluşum nedeniyle de eğitim politikasını farklı değerlendiriyorum. Biz eğitim politikamızı siyasi değil pedogoji üzerinden değerlendirmeliyiz. Eğitimi eğitimciler, konunun uzmanları tartışmalı. Çocuklarımızın eğitimini siyasi ve inançsal tercihlerle değil, gerçekçi, bilimsel ve pedogojik bakış açısıyla değerlendirmeliyiz.

Resmi dilimiz elbette Türkçe olmalıdır. Ancak ana dilde de eğitimler verilmelidir. Eğitim sorunu ülkede hoşgörüyle, konuşarak çözülmelidir.

Cumhurbaşkanı seçilseydim hayallerimden birisi de şuydu: TRT’nin kanallarından birisini tartışmaya ayıracaktım. Bu kanalda her konu 24 saat tartışma yayınlayacaktı. Ben Cumhurbaşkanı olarak oraya çıkacaktım. Gelsin tüm parti başkanlarını karşılayarak gelin tartışalım diyecektim. Türkiye tüm akademisyenleriyle açık yüreklilikle konuşabilmeli, sorunlara çözümler üretmelidir.

Tartışmasını bilmiyoruz maalesef. Özellikle sıcak gündemimizde olan ve ülkemiz sınırlarını tehdit eden terör gruplarına yönelik bu ‘Barış Pınarı Hareketi’ni destekliyoruz dediğimizde ‘sen Kürt düşmanısın’, desteklemiyorsan ‘sen vatan hainisin’ diye peşinen damgalıyoruz. Hayır kardeşim ikisi de değil. İkisi de olamaz mı? Arkadaşım ben tartışmak istiyorum konuşmak istiyorum.

AKP’den önce Suriye diye bir sorun var mıydı? Hayır yoktu. Şimdi var mı ‘evet var’ kim bu sorunu çıkardı AKP?

Şahsi ve mezhebi anlayışlarla devlet yönetilemez ve dış politikalar sürdürülemez. Gerçekçi ve diplomatik kurallarla hareket edilmeli. Ben ülkemin çıkarlarını önemsiyorum.

Türk ordusu Amerika’nın silahlandırdığı terörist Kürtlerle ilgili harekatı başlatmıştı. Türk Ordusunun Kürtlerle sorunu yok,  Kürt grupları silahlandırarak ülkemizi tehdit edenlerle sorunu ve mücadelesi var. Avrupalı muhataplarımıza bunları anlatacağız. Avrupalı sosyalistler kapitalist ve emperyalist dedikleri ABD’den yanalar mı? ABD’nin 30 bin tırla Suriye’ye getirdiği ağır silahlarla donattığı terörist Kürtlerle mücadele edenlerden mi yanalar.

Amerika Kürtleri ne kadar seviyor. Kürtleri kullanmak istiyor. Ve her zamanki gibi ABD kullandığı Kürtleri kaderiyle de baş başa bıraktı. Ülkemiz, Suriye topraklarını işgal etmek için değil sınırımıza 30 bin tırlık ağır silahlarla yığınak yapan ve ülkemizi tehdit edenler için mücadele ediyor.

Ben seçilseydim hemen Esat’la görüşerek, bir diyalog süreci başlatıp, onunla birlikte bu terörist gruplarla mücadele ederdim. Çünkü bizim terörist dediğimize onlarda terörist diyorlar. Dış politikada terör gruplarını silahlandıran ABD başkanı Donald Trump’a dostum diyorsun. Esat’a düşman oluyorsun. Trump daha mı masum? Daha dün Trump ülkemizi tehdit etmedi mi?

Bir zamanlar Muaviye camiinde namaz kılacağız sözlerini ifade edenler, şimdi cenaze namazı kılmaktalar. Türkiye’yi maceraların içine atıyorlar.

Cumhurbaşkanı seçilseydim Nano teknolojiye önem verdim, kuantum dedim, akıllı fabrikaları kuralım dedim beni ancak gençler anladı.

Yargıya güvenilmemekte. Türkiye yargıyı acilen düzelterek adil yargılama sistemini getirmeli. Yargının olmadığı yere hiç bir yatırım gelmez” dedi.

Program, soruların cevaplanması ve hatıra selfilerle son buldu.

Program sonrası Belçika Aydın Vakfı Başkanı Zerrin Aydın Muharrem İnce'ye dergimizi takdim ederek kısa bilgi verdi.

www.belcikaaydinhaber.com