Gözler mi daha etkilidir? Yoksa sözler mi ?
Gözler mi daha etkilidir? Yoksa sözler mi ? Kimi zaman gözler kimi zaman sözler elbette. Aslında âtabii ki gözlerâ diyenleri duyuyor gibi oluyorum ama kelimelerin gücünü de unutmamak gerek. Bazen bir bakış çok şey ifade ederken bazen bir tek sözü anlayan anlar, anlayamayana anlatabilmek için ise kelimeler, cümleler, ifadeler yetmez. âAnlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az misâliâ¦â Anlayışlı insanin hali başka oluyor elbette. Bu yazımda anlayışla ilgili su hikayeyi sizlerle paylaşmak istedim: Evli bir adam, iş için bir başka şehre gider ve seyahatin başlangıcından sonuna eve geri dönerken eşine ufak da olsa bir şey alacak vakti olmaz. Dönüşte havalimanından, ucunda ufak ayı olan bir anahtarlık alır. Ona göre, hediye hediyedir, küçük ya da büyük ne olduğu pek önemli değildir. Karısına bunu verir karısı da "Bana neden böyle bir şey aldın? Bana bir mesaj mı vermek istiyorsun?" der. Adam ne diyeceğini şaşırır. Bir şey söylemeyince, karısı "Sen beni sevmiyorsun" der. Adam iyice ne diyeceğini bilemez. Kadın "Al bu ayıyı da, bu gece bununla uyu" der ve battaniyeyi alıp salondaki kanepeye uzanır. Adam şok olmuş vaziyette, elinde ayılı anahtarlıkla kalır. Bu olay üzerine adam ertesi gün işe giderken serviste bir erkek arkadaşına "Bu kadınların hepsi deli" der. Kadınların gayet duygusal yaratıklar olduğunu hepimiz kabul ederiz ama nedense çoğu erkek bunu anlayamaz ya da anlamak istemez. Hikayede kadının hareketi elbette yanlıştır. Bir kadın olarak bunu itiraf etmeme bilmem gerek var mi? Ama erkeğin de kadının sorusu karsısında cevapsız kalması da tartışılabilir kanaatindeyim. Karısına ne diyeceğini bilemeyen adam tek bir cümle ile karisinin gönlünü almayı beceremez miydi? âBana bir mesaj mi vermek istiyorsunâ diye soran karısına âevet sana bu küçücük ayıcığı zor bulabildim, keşke onun dili olsaydı da sana, seni ne kadar sevdiğimi anlatabilseydiâ deseydi, kadının tutumu nasıl olurdu acaba? Zaman zaman hepimiz duygularımızı paylaşacak gerçek dostlar ararız. Bu arzu insanoğlunun tabiatında vardır. Bazen de duygularımızı yeteri kadar ifade edemediğimizden çok şey kaybederiz; paylaşmak gibi⦠Kadın veya erkek, cinsiyeti ne olursa olsun kişi her zaman karşı tarafa biraz daha anlayışlı ve toleranslı davranmalıdır. Daha mutlu bir yaşam için gereklidir bu.Yalnız burada yine önemli bir konu olan toleransın limitini çok iyi bilmek gerekir. Toleransta limit konusu da hepimiz ve herkese karşı davranışlarımız için geçerlidir; eşimiz, çocuğumuz, komşumuz, is arkadaşımız⦠Boşuna dememiş atalar â çok verme arsız edersin, az verme hırsız edersinâ diye. Olaylar karsısında önyargılı olmak yerine, kişilerin maddi, manevi durumlarını (duygusallık, kapasiteâ¦) göz önüne alarak olayları iyice analiz etmemiz, yargısız infaz yerine iyice anlayıp, dinleyip gerektiği gibi tepki göstermemiz daha doğru olmaz mı? Hem zaman güzel bakan, güzel gören, yerinde sözler söyleyen anlayışlı insanlar olabilmemiz dileklerimle. 19/08/2008