Ýlhan KARAÇAY/ Hollanda’daki Türkler’in yaþamý ipotek altýnda

Ýlhan KARAÇAY (Avrupa DÜNYA’da) yazdý… Artýk bana hiçbir Hollandalý, ‘demokrat, laik ve insan haklarý savunucusu ‘olduðuna inandýramaz. 39 yýldýr yaþadýðým, yaptýðým evlilik sayesinde akrabalaþtýðým Hollandalýlar üzerindeki tereddütüm, þimdi ter

Sayýn okurlar, Hollanda Türk basýn duayenlerinden olan Ýlhan Karaçay son Hollanda gündemiyle ilgili olarak sitemize gönderdiði makalesini sizlerle paylaþýyoruz. Ýlhan KARAÇAY (Avrupa DÜNYA’da) yazdý… Artýk bana hiçbir Hollandalý, ‘demokrat, laik ve insan haklarý savunucusu ‘olduðuna inandýramaz. 39 yýldýr yaþadýðým, yaptýðým evlilik sayesinde akrabalaþtýðým Hollandalýlar üzerindeki tereddütüm, þimdi tereddüt olmaktan çýktý ve artýk Hollandalýlar’ýn genelde (%90) sadece kendi çýkarlarý için demokrat olduklarýna inandým. Aslýnda bir baþka tereddütüm daha var. ‘Acaba Hollandalýlar gerçekten anti-demokrat mý, yoksa genel kültür bilgileri çok az mý?’ diye düþünüp durmuþumdur. En demokrat olarak bildiðimiz liderler ve çok bilenler bile, henüz ispatlanamamýþ bir konu hakkýnda, çok biliyormuþ gibi, sýrf kendileri inandýklarý için baþkalarýnýn inanç ve fikirlerine ipotek koyabiliyorsa, benim bu demokratlar (!) hakkýnda eleþtiri yapma hakkým da doðar. Ben þimdi ‘Ermeniler’in iddia ettiði soykýrým olmuþ mudur, olmamýþ mýdýr’ tartýþmasýna girmeden, Hollanda’da yaþanan son olaylarýn bir analizini yapmak istiyorum. Yorumuma ‘ Hollanda’daki Türkler’in yaþamý ipotek altýnda’ balýðýný koydum. Bu hiç de abartýlý bir iddia deðil. Hollanda’daki Türkler’in yaþamlarý bundan böyle ipotek altýnda olacaktýr. Neden mi? Bakýnýz önce yazarýmýz Veyis Güngör ne diyor: “Geçen hafta perþembe gününden itibaren Hollanda Türkleri tedirgin. 22 Kasým erken milletvekili seçimlerine hazýrlanan Hollandalý Türkler, çirkin bir oyunla karþý karþýyalar. Türkler’in, Hollanda siyasetinde ilerlemeleri, seçilip Parlamento’ya girmelerini engellenmek için bazý güçler iþbaþýnda. Ýlk önce Hýristiyan Demokrat Parti’den aday olan Türk kökenli milletvekili adaylarý, daha sonra Ýþçi Partisi’nden aday olan arkadaþlar müthiþ bir saldýrý ve karalama kampanyasýyla karþý karþýyalar. Bu kampanyada kimin ne dediði belli deðil. Eline kalemi alan herkes bir þeyler yazýyor ve söylüyor. Hollanda kaynýyor. Hollanda Türkleri neredeyse bir haftadýr süren yazýlý ve görsel yayýnlarla þu günlerde alt üst olmuþ durumdalar. Neye, nasýl ve kime inanacaklarýnýn þaþkýnlýðý içindeler. Peki Türkleri bu derece rencide eden, harekete geçiren ve tam beþ gündür meþgul eden olay nedir? Nasýl ortaya çýktý? Nasýl geliþti? Olayýn kamuoyuna yansýyan þekliyle, sözkonusu geliþmenin geçen hafta Hollanda Ermeni Federasyonu ve 24 Nisan adlý bir kuruluþun Hýristiyan Demokrat Parti CDA’ya yazmýþ olduðu þikayet mektubuyla baþladýðýný söyleyebiliriz. Sözkonusu mektupta CDA’nýn milletvekili aday listesinde yer alan Türk kökenli Ayhan Tonca ve Osman Elmacý’nýn, sözde Ermeni soykýrýmý iddialarýný akbul etmedikleri, dolayýsiyle 24 Aralýk 2004 tarihinde Hollanda siyasi partilerinin kabul ettiði “Hollanda parlamentosu, AB geniþleme süreci içerisinde görüþmeler yürüten Türkiye’ye, Ermeni soykýrýmý sürekli gündemde tutmalý ve takipçisi olmalý” tasarýsýna ters düþtükleri belirtildi. Mektupta Ayhan Tonca ve Osman Elmacý'nýn, soykýrým yapýlmadýðýný savunduklarý, bu görüþleriyle Türkiye'nin resmi politikasýyla ayný çizgide durduklarý hatýrlatýlarak, bu nedenle aday listesinden çýkarýlmalarý istenmiþti… CDA yöneticileri bunun üzerine iki adayýmýz ile toplantý yaptý ve bu toplantý sonunda kendilerinden, sonucu nereye varacaðý belli olmayan alel acele þöyle bir yazý aldý: “Biz o zaman (aralýk 2004 tarihinde) meclis üyesi olsaydýk, kendi parti fraksiyonumuzda görüþlerimizi açýklar, sonucuna da saygý duyardýk” . Bu açýklama kamuoyuna duyurulur duyurulmaz, hemen harekete geçen Ermeni lobisi ve yandaþlarý “Türk adaylar Ermeni soykýrýmýný kabul ettiler” þeklinde haber yaymaya baþlardýlar. Bu haberlerden bir gün sonra, yani cumartesi günü öðleden sonra, ajanslarýn Türkiye’ye de geçtikleri bilgi doðrultusunda ‘Türk kökenli milletvekilleri koltuk uðruna sözde Ermeni soykýrýmýný kabul ettiler’ baþlýklarý Türk gazetelerinde de yer aldý. Bir avuç Ermeni ve CDA partisi içindeki anti-müslüman blok, Hollanda basýnýnýn desteðiyle, yavaþ yavaþ hedefine ulaþýyor ve býyýk altý gülüyorlardý. Oysa gerek olaylarýn geliþmesine gerek sadece Trouw gazetesinin yayýn politikasýna þöyle bir göz attýðýmýzda, bu iþin bir komplo, bir karalama, bir yýldýrma, bir püskürtme ve Türkler’in, daha doðrusu Hollanda ve Türkiye ile barýþýk olan adaylarýn yýpratýlmasý planýnýn bir bölümü olduðu açýkca ortaya çýkýyor. Zira Trouw gazetesinin cumartesi baskýsýnýn birinci sayfasýnda kendilerinin –ne hýzlý bir gazetecilik bu böyle- Türkiye’deki avukat Kemal Kerinsiz’e ulaþtýklarý ve Tonca ve Elmacý’nýn Türkiye’de mahkemeye verilecekleri haberi yer almaktaydý. Güya bu yayýnla sayýn Tonca ve Elmacý hem Hollanda’da hem de Türkiye’de yýpratýlmýþ olacaktý. Bu nasýl bir gazetecilik anlayýþý ise… Sözün özü. Hollanda Türk toplumu kahpe bir oyunla karþý karþýya. Hollanda Türk toplumunun siyasete katýlýmý engellenmek isteniyor. Siyasi sorumluluk almamýz baltalanmak isteniyor. Sayýn Ayhan Tonca ve Osman Elmacý ve Ýþçi Partisi’nden Erdinç Saçan bu olayýn ilk kurbanlarýdýr.” Veyis Güngör bu haftaki sütununda yukarýdakileri yazmýþ. Tüm bu geliþmeler yaþanýrken, benim telefon baðlantýlarým da gece yarýlarýna kadar sürdü. Adaylar ve lider durumundaki arkadaþlar, siyasi partilerin ikna edilebileceðine inanýyorlardý. Ben ise buna inanmýyordum. Bu adaylarýn listelerden çýkarýlacaðýna inanýyor ve de bekliyordum. Belki böylece bizim elimize de ‘Hollandalýlar demokrat deðil’ iddiasýný yapabilecek bir koz geçmiþ olacaktý. Ve öyle de oldu. Ýki sayfalýk Hollandaca ve Türkçe haber ve yorumlara baktýðýnýz zaman, Hollanda’daki Türkler’in yaþamlarýna nasýl bir ipotek konduðunu da göreceksiniz. Bakýnýz bu ipotek nasýl geliþecek: Þu anda milletvekili ve aday olan diðer Türk kökenlilere de sorulacak : ‘Türkiye’nin Ermeniler’e soykýrým yaptýðýný kabul ediyor musun ?’ Cevap ‘kem küm’ olursa, daha açýk bir cevap istenecek. Cevap ‘bilmiyorum’ dahi olsa, bu milletvekillerinin ve adaylarýn da istifasý istenecek ve onlar da aday listelerinden çýkarýlacak. Sýrada, þu anda sayýlarý 250’yi bulan Ýl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi üyesi olan Türklere ve Türk kökenlilere gelecek. Ayný durum burada da yaþanacak. ‘Türkiye’nin Ermeniler’e soykýrým yaptýðýný kabul ediyor musun ?’ Tabii ki cevaba göre iþlem sürecek. Sonra ne olacak biliyor musunuz ? Hollanda’da devlet sektöründe çalýþmakta olan binlerce Türk’e sýra gelecek. ‘Türkiye’nin Ermeniler’e soykýrým yaptýðýný kabul ediyor musun ?’ Sözde Ermeni soykýrýmýný kabul eden kurtulacak, kabul etmeyen iþinden olacak. Çünkü ben, Hollanda’da hiçbir yargýcýn bu insanlarýn haklarýný koruyacaðýna inanmýyorum. Daha sonra neler mi olabilir ? Vize almak için Hollanda’in Ankara ve Ýstanbul’daki Vize Servislerine gidenlere sorulacak : ‘Türkiye’nin Ermeniler’e soykýrým yaptýðýný kabul ediyor musun ?’ Tabii ki yanýta göre iþlem yapýlacak. Komik deðil mi ? Biraz da ironik olalým: Türkiye’den Hollanda’ya uçtuktan sonra sýnýr kapýsýnda memur soracak: ‘Türkiye’nin Ermeniler’e soykýrým yaptýðýný kabul ediyor musun ?’ Biz de tabiiki ‘inanmýyorum’ diyeceðiz. Memur arkadaþlarýna seslenecek: ‘Alýn bunlarý içeri’ Sonra bizi alacaklar ve Türkiye’ye geri gönderilmek üzere, 11 kiþinin yanarak öldüðü meþhur tutukevine koyacaklar. Kim bilir belki orada çýkacak yeni bir yangýn da biz de can vereceðiz. Eh, böyle de olsa birþey kaybetmiþ olmayacaðýz. Hollanda’da böyle ipotek altýnda yaþamaktansa, sýnýr dýþý edilmek üzere konulacaðýmýz tutkevinde yanarak ölmek belki daha kolaydýr. Bu ironi, belki sizin hoþunuza gidecek ama, Hollandalýlar’ý hiç de hoþ etmeyecek. Eee, ne yaparsýnýz, bizden böyle cýlýz da olsa sesler çýkmazsa, yarýn Hollanda’da sadece bizler için idam cezasý bile uygulanmaya baþlanmayacaðýnýn garantisini kim verebilir?