İftarda "Demokratik Açılım" Mesajı

Beyoğlu Belediyesi'nin farklı dinlerin mensuplarını bir araya getirdiği iftar yemeğinde konuşan Devlet Bakanı Başmüzakereci Egemen Bağış, demokratik açılım mesajı verdi. "Bu ülked

Beyoğlu Belediyesi'nin farklı dinlerin mensuplarını bir araya getirdiği iftar yemeğinde konuşan Devlet Bakanı Başmüzakereci Egemen Bağış, demokratik açılım mesajı verdi. "Bu ülkede annelerin çocuklarına Agop, Mücahit isimlerini koyamadıklarını biliyoruz. Fakat bugünden sonra annelerin babaların çocuklarına diledikleri ismi koymaları gerektiğine inanıyorum." diyen Bağış, daha fazla demokrasi için daha fazla riske razı olduklarını ifade etti. Beyoğlu Belediyesi, İstanbul'da yaşayan farklı din ve etnik yapıların temsilcilerini Ceylan Otel'de düzenlediği iftar yemeğinde bir araya getirdi. İftara Devlet Bakanı Başmüzakereci Egemen Bağış ve bazı yabancı diplomatlar ile mahalle muhtarları da katıldı. İftar yemeğinin ardından konuşan Egemen Bağış, İstanbul'un kozmopolit yapısına dikkat çekerek, "Bu akşam bu iftar sofrasında farklı dinlere, farklı etnik kimliklere, farklı ülkelerin vatandaşlıklarına sahip insanlar olarak huzur içinde bir aradayız. Beyoğlu Belediyesi bunu yıllardır yapıyor ama daha önemlisi İstanbul'da, bu medeniyetler beşiği ilimizde bu gelenek asırlardır yaşatılıyor. Asırlardır farklı dinlere mensup insanlar birlikte huzur içinde kardeşçe yaşayabiliyor. Camiler, havralar kiliseler, birlikte insanlığa huzur verebiliyor." dedi. Ramazan ayının birlik ve beraberliği pekiştirici özelliğine vurgu yapan Bağış, "Ramazan ayı, sorunlarımızı beraber gidermeye çalıştığımız, birbirimizi daha iyi anlamaya çalıştığımız dönemdir. Birlikte el ele vererek birbirimizin sorunlarını gidermeye çalıştığımız bir dönemdir. İnanıyorum ki bu ülkede, kendi gücümüzün farkına varabilirsek, birbirimizi anlama konusunda içten çaba sarf edebilirsek ve yanımızdaki, karşımızdaki insanların komşularımız, dostlarımız olduğunu hissedebilirsek, bu ülkede çözemeyeceğimiz sorun yoktur." şeklinde konuştu. Demokratik açılım tartışmalarına da değinen Bağış, AK Parti iktidarının, iktidar olduktan sonraki girişimlerinin her birinin bir açılım olduğunu ifade ederek, "Bu günlerde bir açılım sözüdür kullanılıp gidiyor. Sayın Başbakan'ımızın önderliğinde 2002'nin 3 Kasım'ından bu yana biz birçok açılımı, birçok süreci sizlerin desteğiyle birlikte yaşadık. Bu ülkede kişi başı milli gelirin 3 bin 300 Dolardan 10 bin Doların üzerine çıktığına hep birlikte şahit olduk. Bu ülkede enflasyonun düştüğüne hep birlikte şahit olduk. Bu ülkede rahmetli Adnan Menderes'in 1959 yılında ilk başvuruyu yapmasından tam 45 yıl sonra, 2004'te Avrupa Birliği'nden müzakerelere başlamak için tarih alındığını hep beraber gördük. Bu süreç içinde, ilk defa İslam Konferansı Örgütü'nün Genel Sekreterliği'ne ülkemizin bir vatandaşı, Ekmeleddin İhsanoğlu seçildi. Atatürk'ün Selanik'teki evine ilk defa bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı gitti. İlk defa Büyük Ada'da bu ülkenin Başbakanı farklı dinlerin mensuplarıyla öğle yemeği yedi, onların sorunlarını dinledi. Bunların her biri zaten çok önemli adımlar. Ama çözülmesi gereken çok sorun var."dedi. Ülkenin üniter yapısını koruyarak legal bütün kurum ve kuruluşların katkısıyla diğer sorunların da çözüleceğini ifade eden Bağış, başından geçen ilginç bir hikaye ile açılımın gerekliliğine dikkat çekmeye çalıştı. Bir tatil beldesinde Alevi bir aşçı ile konuştuğunu söyleyen Bağış, olayı şöyle anlattı: "Tokat'ın bir köyünden olan bu aşçının adı Bekir. Bekir doğduğunda babası nüfus müdürlüğüne gidip nüfus cüzdanı almış. Yıllar sonra okula kayıt için okul müdürünün karşısına çıkıp 'Bektaş'ı okula kaydettirmek için geldim' demiş. Müdür, 'Kaydetmesine kaydedelim de çocuğun adı Bektaş değil, Bekir' demiş." "Bir zamanlar bu ülkede anneler çocuklarının ismini 'Agop' koyamıyordu, bir zamanlar anneler çocuklarının ismini 'Mücahit' koyamıyordu. Ama artık bu ülkede annelerin babaların çocuklarına istedikleri ismi koymaları gerektiğine inanıyoruz." şeklinde sözlerini sürdüren Bağış, Cahit Sıtkı Tarancı'nın 'Memleket İstiyorum' şiiriyle birlik ve barış çağrısı yaptı. Bağış, "Ülkemizin üniter yapısını koruyarak legal bütün kurum ve kuruluşların katkısıyla diğer sorunlarımızı da çözeceğiz. Daha çok demokrasi için daha çok risk gerekiyorsa biz bu riske hazırız." sözleriyle de demokrasi vurgusu yaptı. ABD İstanbul Başkonsolosu'ndan Türkçe Ramazan mesajı İftar yemeğinde hazır bulunan ABD İstanbul Başkonsolosu Sharon Wienerron'un da Türkçe yaptığı konuşması davetlilerden büyük alkış aldı. Ramazan aynın önemini anlatan Wiwnnerron, "Bize gösterilen Türk konukseverliği için minnettarız. Ramazan ayı bu konukseverliği daha iyi yansıtıyor. Burada bulunanlar olarak, hangi dinden olursak olalım Ramazan ruhunu daima yansıtmalıyız." dedi. Wienerron sözlerini, "Hayırlı Ramazanlar, Allah kabul etsin" diyerek bitirdi. İsak Haleva: "Bu tablo beni heyecanlandırdı." Diğer dinlerin temsilcileri adına konuşan Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva da barış mesajları verdiği konuşmasında şu sözlere yer verdi: "Bu güzel tabloyu görüp de heyecanlanmamak mümkün değil. Bu tabloyu çok arıyoruz. Bu tablodan, gelecek nesillerin örnek almasını istiyorum. Duam şu ki; gelecek nesiller sizden örnek alsın size benzesin bu manzara Türkiye'nin her yerini sarsın." İftar yemeğine ev sahipliği yapan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ise konuşmasında Beyoğlu'nun farklı din mensuplarını yıllardır bünyesinde barındırdığını belirterek, "Tarih boyunca ve bugün İstanbul un kalbinin attığı Beyoğlu bu güzel günleri hissediyor yaşıyor. Bu günlerin en güzel yanı, şüphesiz iftar sofrası. Sabırla beklenen bir gün, dua ile açılan bir sofra… Bu akşam da kocaman bir ailenin bireyleri olarak kadim bir kentin sakinleri, kapısı her daim bir diğerine açık kardeşler olarak bu sofrada buluştuk kaynaştık.. Soframıza bereket ve renk kattı. Bizler Beyoğlu'nda hayatı paylaşıyoruz. Yüzyıllardır sofralarımız bir. Bu sofra kardeşliğin aynasıdır." dedi.