KURBAN İBADETİ ve SOSYAL HAYATTAKİ Ã–NEMİ/Halil KOCA

İnsanlığın babası hazret-i Âdem'den bu yana Cuma hutbesi: Kurban Kesmenin Sosyal Hayattaki önemi devam edip gelen kurban kesme uygulaması, şekil ve maksat bakımından farklılık arzetmekle birlikte, bütün dinlerde mevcuttur.

İnsanlığın babası hazret-i Âdem'den bu yana Cuma hutbesi: Kurban Kesmenin Sosyal Hayattaki önemi devam edip gelen kurban kesme uygulaması, şekil ve maksat bakımından farklılık arzetmekle birlikte, bütün dinlerde mevcuttur.


Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi gerekli kıldık. İşte sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Şu hâlde yalnız O’na teslim olun. (Ey Muhammed!) O ihlaslı ve mütevazi insanları müjdele![1]

Dinimiz İslam’ın öngördüğü kurban, ibadet maksadıyla muayyen bir zamanda, belirli şartları taşıyan bir hayvanı usûlüne göre kesmek demektir. Kurbanlık hayvanlar da, Allah’ın, bir çok canlı ve cansız varlığı insanların hizmetine verdiği gruba dahildir. Öyle ise, bir Müslüman kurban kesmekle, Allah’ın vermiş olduğu bu nimetlere, fiili bir şükürde bulunmuş olur.
Kurban niyetiyle bir hayvanın kesilmesi, hem malî bir fedakarlık ve hem de Allah rızası için yapılan önemli bir ibadettir. Bu gerçek, Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmektedir “(Ey Muhammed!), O halde Rabbin için namaz kıl. Kurban kes.”[2]

Kurban kesilirken; “Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun hiçbir ortağı yoktur...” [3] anlamına gelen ayeti kerime okunmaktadır.

Yaptığı güzel hizmetleriyle insanların sevgisini kazanan bir insan, Allah’ın rızasını da kazanır. Allah’ayakın olan, insanlara da yakın olur.
Bu yakınlık, insanın içinde yaşadığı toplumun haklarına saygılı davranmayı, karşılıklı hakları gözetmeyi ve yardımlaşmayı gerektirir.

Allah rızası için kurban kesmek, mali bir ibadet olduğu gibi, sosyal hayat açısından da önemli bir yardımlaşma ve dayanışma vesilesidir. Çünkü kesilen kurbanın etinden, fakirler, akrabalar, muhtaçlar, komşular da faydalanırlar. Böylece, kurban kesenlerle kesemeyenler arasında bir yakınlaşmanın ve samimi bir ilgi ile karşılıklı sevgi ve saygının gelişmesine sebep olur.
İslam dini, fertler arasında kardeşlik bağının korunmasından ve bunun güçlü bir şekilde devam ettirilmesinden, bizleri sorumlu tutmuştur. Bu bakımdan kurban kesmek, Cenâb-ı Hakkın rızasını kazanmanın, halkın gönlünde yer tutmanın ve sosyal dayanışmayı sağlamanın önemli bir yoludur.
Kur’an-ı Kerim’de, “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat O’na sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.’’[4] buyurularak, bu gerçek ortaya konmaktadır.

Kurban ibadeti, aynı zamanda İbrahimî duruşun ve İsmailî teslimiyetin sembolleştiği bir ibadettir. Kurban, Allah yolunda infakın, cömertliğin, fedâkârlığın ve takvanın bir nişânesidir.

Sosyal yardımlaşma ve dayanışma örneğinin en iyi şekilde görüldüğü kurban ibadeti, bütün dünyada önemli ölçüde ekonomik hayata da katkı sağlar. Örneğin altı yüz bine yakın müslümanın yaşadığı Belçika’da her yıl kurban bayramı vesilesiyle kesilen binlerce hayvanın, hayvancılık sektörü için önemli bir hareketliliğin kaynağı olduğu da gözlerden kaçmamalıdır.

Kurban bayramı dönemi dışında dünyamızda her gün yüz binlerce hayvan kesilmekte ve bunlardan çoğunlukla, zengin kimseler yararlanmaktadır. Halbuki kurban ibadetinde, kesilen kurbanlardan daha çok, fakirler ve ihtiyaç sahipleri yararlanmaktadır. Zira bir hadiste de işaret buyurulduğu gibi, kesilen kurbanın eti üçe taksim edilir; üçte bir kısmı fakirlere ve ihtiyaç sahiplerine verilir, üçte bir kısmı aile fertleriyle yenilir, üçte bir kısmı ise komşulara, akrabalara ve misafirlere ikram edilir. [5]

Bir ibadet olmasının yanısıra; gerçek anlamda kurban ruhunu yakalamak, dini, sosyal, manevi ve duygusal açılardan her yönüyle kurbanı idrak etmek ve kurbandan beklenen istifadelerin gerçekleşmesi dileğiyle, yapacağınız ibâdet, tâat, hayır ve hasenâtlar ile keseceğiniz kurbanı Yüce Allah kabul etsin…

Allah yâr ve yardımcınız olsun.

-----------------------------

[1] Hac,22/34
[2] Kevser, 108/2
[3] En’âm, 6/162-163
[4] Hac, 22/37

[5] Buhârî, Edâhî,16