~Belçika Federal Milletvekili ve Saint Josse Belediye Başkanı Emir Kır katıldığı Marmara Vakfı'nın düzenlediği '25.ci Avrasya Ekonomik Zirvesinde bir konuşma yaptı. 'Onur Madalya'sıyla da ödüllendirilen Başkan Kır'ın konuşmasının tam mentini sizlerle paylaşıyoruz.
~Belçika Federal Milletvekili ve Saint Josse Belediye Başkanı Emir Kır katıldığı Marmara Vakfı'nın düzenlediği '25.ci Avrasya Ekonomik Zirvesinde bir konuşma yaptı. 'Onur Madalya'sıyla da ödüllendirilen Başkan Kır'ın konuşmasının tam mentini sizlerle paylaşıyoruz.
" Sayın Başkan, Çok Değerli ağabeyim, Sayın Akkan Suver,
Değerli Hanımlar, Beyler,
Değerli katılımcılar,
Uzun bir aradan sonra, sizlerle birlikte olmanın heyacını ve mutluluğunu yaşıyorum.
Bu Kovid salgınının tekrar yaşanmamasını diliyorum.
Geçen yıl, sağlık krizinin sonuçları ve özellikle Belçika gibi federal yapıda bir devlette, belediyelerin kriz yönetimindeki belirleyici rolü hakkında konuştum.
Sağlık krizi, artarak, ciddi sosyal bir krize dönüşmüştü; daha ondan çıkmadan yeni bir kriz bizi buldu, o da Ukranya ile Rusya’nın çatışması.
Bu bağlamda, şehirler arası dialog konumuzu, yaşanan krizle bağlantılı olarak ele alacağım.
Biz kendi seviyemizde, kardeş şehir antlaşmaları yaptığımz şehirlerimizle mükemmel ilişkiler sürdürüyoruz: Başta Türkiye Eskişehir, Fas, Filistin, Filipinler, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Romanya, Bulgaristan,…
Belediyemizde 160 kökenden millet var, dünyamızın neredeyse tüm dillerini konuşuyoruz. Barış içinde bir arada yaşamak için çalışıyor, diasporalarla somut projeler yürütüyoruz.
Bütün bunlar işe yarıyor ama bugün asıl benim endişemin bu olduğunu söylersem sizlere yalan söylemiş olurum.
Tıpkı sağlık krizinin bugün uluslararası alanda bizi kötü etkilemesi gibi, esasen dünyamızın düştüğü bu zor durumu düşünüyorum.
Rus saldırısının kınanması, tüm uluslararası kurumlarda hemen ve oybirliği ile yapıldı.
Ne yazık ki, hepimizin bildiği gibi, kınamak barışı, güvenliği sağlamak ve sivil nüfusu korumak için yeterli değil.
Alınan tedbirler dışında, diplomasi ve arabuluculuk, bu yıkıcı çatışmayı sona erdirmek için önemlidir.
Türkiye'nin barış müzakerelerinde oynadığı büyük rolü burada vurgulamak istiyorum ve bu yönde çalışan herkese teşekkür ediyorum.
Diyalog olmazssa, bedelini hepimizin ödeyeceği bataklık bir savaşa sürükleniriz.
Savaşın sosyal sonuçları vatandaşların çoğunluğu tarafından zaten iyi hissediliyor, ancak artan yoksulluk ve sağlık krizinin hala görünür etkisi nedeniyle Saint-Josse belediyesinde daha sert bir şekilde hissediliyor.
Dünyamız bir köye dönüştü, bu bir gerçek.
Kelebek etkisi diye bizde bir benzetme vardır : Brezilya'da bir kelebeğin kanat çırpması Teksas'ta bir hortuma neden olabilir mi? derler.
Bugün Ukrayna'da yaşananlar tüm dünyayı doğrudan veya dolaylı olarak etkiliyor.
Ve gıda, enerji ve ısı gibi temel ihtiyaçları karşılayabilecek miyiz ? kendimizi sorguluyoruz .
Zor zamanlarımızda temel ihtiyaç olan her şey lükse dönüşüyor. Enflasyon rekor seviyelere ulaştı. Enerji faturası ikiye katlanıyor ve un ve yağ gibi temel gıda maddeleri her geçen gün azalıyor ve ihtiyaç artıyor.
Bu durumda, korumacı ve stokcu refleksimiz durumu nasıl zorlaştırmasın?
Bu, belediye düzeyinde olduğu kadar, uluslararası ilişkilerin de zorluğudur, ancak devletler, halkın temel ihtiyaçlarının karşılanmasına gelince yakından takip edecekler mi?
Düşüncelerimizin en başında gıda egemenliği olması gerekmez mi?
Bir maske kadar basit bir nesneyi büyük ölçekte üretemeyen bir Avrupa ile sağlık krizi sırasında aşırı bağımlılığın sonuçlarını yaşadık.
Bir zamanlar sanayileşmenin ve yün şirketlerin en önemlilerinden biri olan Belçika, bu konuda çeşitli sıkıntılar yaşıyor.
Değerli dinleyiciler, krizler zordur ama öğreticidir ve amaçlarımızı yeniden belirler.
Kendime gelince, Belediye Başkanı ve Milletvekili olarak benim önceliğimin sosyal olduğunu söyleyebilirim.
Alım gücü zayıflayan kesimleri korumak için çaba sarfetmekteyiz.
Saint-Josse Belediyesi’nde bir tarafta, yoksulluk sınırında yaşayan, diğer tarafta, gelişen işletmeler ve lüks oteller bulunur! Eski belediye başkanımız vizyoner olan Guy Cudell'in isteği ile vergi gelirlerini artırmak için bu şehir planlaması yapılmış; yani ofis ve otellereden alınan vergilerle vatandaşlara sosyal hizmetler götürülmüştür.
Bu sosyal yapı DNA'mızı oluşturur. Çünkü, halk zayıfladığında, devletin ilk temsilcileri olan bizlere yönelir.
Değerli konuklar, belediyeler dünyanın geleceğidir. Buna kesinlikle inanıyorum çünkü anında müdahele edebiliyorlar, tecrübeleri var, halkla birebir değişimdeler ve toplum gerçekleriyle doğrudan temas halindeler. Bu basit ilke sayesinde, şehirler arasındaki diyalog küresel düzeyde kolaylaştırılıyor. Günlük olarak sahadaki aktörler biziz ve nerede olursak olalım belirli ölçüde zorlukları paylaşıyoruz.
Her zaman eylem halinde olmamız bizi bu başarıya ulaştırıyor.
Ford diyor ki “ bir araya gelmek bir başlangıçtır”. Buradayız ve birlikte olmak bir güçtür.
25 yıldır bunu bu Avrasya Zirvesinde beraber gerçekleştiriyoruz. Birlikte çalışmak başarıyı getirir. Bu bizim hedefimiz ve her gün bunun için çabalıyoruz.
Katkılarınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim.
Beni dikkatlice dinlediğiniz için çok teşekkürler, saygılar selamlar."
