Ermeni terör örgütü ASALA tarafından 14 Temmuz 1983 tarihinde şehit edilen dönemin Brüksel Büyükelçiliği İdari Ataşesi Dursun Aksoy, şehadetinin 41. yıldönümünde, T.C. Brüksel Büyükelçiliği tarafından Dursun Aksoy’un şehit edildiği terör saldırısının yapıldığı Franklin Roosevelt Bulvarı'nda anma töreni düzenlendi.
Ermeni terör örgütü ASALA tarafından 14 Temmuz 1983 tarihinde şehit edilen dönemin Brüksel Büyükelçiliği İdari Ataşesi Dursun Aksoy, şehadetinin 41. yıldönümünde, T.C. Brüksel Büyükelçiliği tarafından Dursun Aksoy’un şehit edildiği terör saldırısının yapıldığı Franklin Roosevelt Bulvarı'nda anma töreni düzenlendi.
Anma programına Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçisi Bekir Uysal, AB Nezdinde Daimi Büyükelçi Faruk Kaymakçı, Nato Nezdinde Büyükelçi Levent Gümrükçü, Azerbaycan Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçisi Vaqıf Sadıgov , Birinci Müsteşar Özgür Çakar, Brüksel Başkonsolosu Umut Deniz, Anvers Başkonsolosu Batu Kesmen, Askeri Ateşe Kurmay Albay Çağrı Sağıroğlu, Müşavirler, Büyükelçilik çalışanları, Belçika’da bulunan diplomatlar ve STK Temsilcileri, katıldı.
Şehit Dursun Aksoy’un şehit edildiği yere Brüksel Büyükelçiliği Çelengi Büyükelçi Uysal tarafından bırakıldıktan sonra, Şehit Aksoy için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı,
Büyükelçi Uysal: “Şehit Aksoy’un acısını, halen yüreğimizde duyuyoruz.”
Büyükelçi Bekir Uysal yaptığı anma konuşmasında:
“Değerli konuklarımız, saygıdeğer büyükelçilerim, kardeş ülke Azerbaycan’ın çok değerli Büyükelçisi, sayın müşavirlerim ve sayın çalışma arkadaşlarım.
Bugün burada Türkiye Cumhuriyeti mensubu olarak görev yapmaktayken, 1983 yılında şehit edilen Dursun Aksoy’u Şehadetinin 41 yıldönümünü anmak üzere bir araya geldik.
Dursun Aksoy bundan tam 41 yıl önce 14Temmuz 1983 tarihinde burada, bu saatte Ermeni terör örgütü ASALA tarafından hunharca işlenen bir suikastla şehit oldu. Bu mekanı hep böyle acıyla anıyoruz.
Aksoy bu hain suikast sonucunda hayatını kaybettiğinde, daha 39 yaşındaydı. 1979 yılında 35 yaşındayken, Brüksel’e tayin olmuştu. 1983 yılına gelindiğinde eşi ve en büyük 13 yaşında olan 3 çocuğu ile, Büyükelçiliğimizdeki 4 yıllık görev süresinin son aylarında, Ankara’ya dönüş hazırlıkları yapmaktaydı. 1973 başından itibaren Türk Diplomatlarını hedef alan Ermeni Terör odakları Brüksel’de de, harekete geçmiş ve o yılki Ramazan Bayramı’nın son sabahı olan 14 Temmuz 1983 günü Büyükelçilikteki nöbetine gitmek üzere, arabasına bineceği sırada evinin önünde O’nu acımasızca katletmişlerdi.
Şehadeti’nin üzerinden neredeyse yarım asır geçmiş olsa da, Dursun Aksoy’un hatırasını zihinlerimizde yaşatıyoruz. Kaybının acısını, halen yüreğimizde duyuyoruz.
Değerli katılımcılar, Asala ve diğer terör örgütleri tarafından gerçekleştirilen saldırılarda, 31’i diplomat ve onların aile mensupları olmak üzere, 58 vatandaşımız şehit oldu. Toplam 77 can kaybı yaşandı. Ve çok sayıda kişi de yaralandı.
Bu terör odakları, 1915 yılını dünya kamuoyuna Ermeni anlatısı gözünden anlatma amacıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde özellikle 19. yüzyılın sonu ve 20. Yüzyılın başlarında ‘Ermeni Taşnak ve Hınçak Komitacıları’nın başvurduğu yönteme yani geçmişteki Tehdiş eylemlerine benzer eylemler şeklinde, sivilleri hedef almıştır.
1915 olaylarından yarım asır sonra, dünya kamuoyunun dikkatinin Ermeni propagandasına çekilmesi için, Türkiye ve Türk Kimliğine karşı şiddet eylemlerine başvurmuş, menfur Tehdiş saldırıları gerçekleştirmişlerdir.
Sözde Soykırım iddialarındaki ısrarın, Ülkemizin hali hazırda Ermenistan ile başlatmış olduğu normalleşme ve yapıcı diyalog sürecine zarar vereceğine ve buna müsaade edilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Zira, bu husus Uluslararası Barış için olduğu kadar, bölge ülkelerinin ve haklarının yararınadır. Buna mukabil bu amaca yönelik olarak, Ermeni iddialarının araştırılması için ortak tarih Komisyonu kurulması önerimiz halen geçerlidir.
Bazı ülkelerin bu yapıcı yaklaşımını görmezden gelerek, normalleşme sürecine karşı çıkan Radikal Ermeni çevrelerinin elini güçlendirmeleri ve tek taraflı Ermeni Tezlerini destekleyen tasarruflarda bulunmaları, söz konusu sürece olumlu bir katkı sunmamaktadır.
Aynı şekilde Gazze’de yaşanan vahşet karşısında insanlık değerlerini hatırlatıyor, saldırganlığa bir an önce son verilmesini diliyoruz.
Öte yandan bugün burada, bu tören vesilesiyle, değinmek istediğim diğer bir husus şudur: ‘Hem kardeş, hem kaderdeş ülke Azerbaycan’ın, işgal altındaki topraklarını geri aldığını, uluslararası kuruluşlarım raporlarına göre, kendi ülke topraklarının % 20’si üzerinde fiilen yıllardır süren yabancı işgali, bir zaferle boşa çıkardığını görüyoruz. Bu bağlamda Azerbaycan’ın hali hazırda hukuki zeminde hakkıyla müseccel hale getirdiği yeni durumu içtenlikle selamlıyoruz.
Bu bir mücadele sonucunda elde edilmiştir. Vatan Şairi Namık Kemal’in dizeleriyle söylememiz gerekirse, ‘Hazır ol Cengi Cidale, Eğer ister isen Sulhu Selah’ diyerek bu başarıyı gösteren, kardeş ülke Azerbaycan’la dayanışmamızı bir kez daha ortaya koyuyoruz.
Dursun Aksoy’u yad ettiğimiz bu hüzünlü törende, Şehit diplomatlarımızın ve onlarla birlikte, sonsuzluğa uğurladığımız aile mensuplarımızın yanı sıra, asker, polis ve öğretmenlerimiz olmak üzere, devletimize hizmet ederken farklı kademelerde hayatlarını kaybeden tüm Şehitlerimizi, rahmet ve minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde tazimle eğiliyoruz. Ruhları şad olsun” dedi
www.belcikaaydinhaber.com