Ekonomide, siyasal kurumlarda, sosyal- kültürel değerlerde, bilim ve teknoloji alanında ve daha pek çok alanda dinamik değişimlere tanık oluyoruz. Tüm bu değişimler yükseköğretim sektörünü, yüksek öğrenim hizmetlerini, üniversite kavramını, üniversitede yönetim modellerini, eğitim ve öğretim yöntemlerini radikal bir şekilde değiştirmektedir.
Ekonomide, siyasal kurumlarda, sosyal- kültürel değerlerde, bilim ve teknoloji alanında ve daha pek çok alanda dinamik değişimlere tanık oluyoruz. Tüm bu değişimler yükseköğretim sektörünü, yüksek öğrenim hizmetlerini, üniversite kavramını, üniversitede yönetim modellerini, eğitim ve öğretim yöntemlerini radikal bir şekilde değiştirmektedir.
Bu değişim çağında ve yoğun rekabet ortamında Türkiye’deki üniversitelerimizin dünyadaki rekabet yarışında saygın bir konum ve çağdaş bir kimlik kazanıp çekim merkezi oluşturabilmeleri için öncelikle kendilerini yeniden yapılandırıp küresel rekabet ruhunu yakalamaları gerekir.
Çağdaş üniversite, toplumun her kesimi ile bütünleşmiş, faaliyetleri bakımından topluma karşı sorumluluğunu ne ölçüde yerine getirdiği denetlenen ve faaliyetleri toplum tarafından yönlendirilen, sahip olduğu her türlü tesis, teçhizat, bilgi birikimi ve insan gücünü girişimci bir zihniyetle değerlendirerek ek mali kaynak yaratan, modern işletmecilik teknikleri ile yönetilen fevkalade karmaşık yapıya sahip bir kurumdur.
Bilindiği üzere çağdaş yönetim anlayışı olarak toplam kalite yönetimi başta özel sektör kuruluşları olmak üzere tüm organizasyonlarda yaygın olarak kullanılmaktadır.
Toplam kalite yönetimi, tüm organizasyonlarda mal ve hizmetlerin sürekli olarak iyileştirilmesini ve böylece “müşteri memnuniyeti”nin gerçekleştirilmesini hedefleyen bir yönetim anlayışıdır. Toplam kalite yönetiminde nihai amaca ulaşmak ise organizasyondaki “insan kalitesi”, “sistem kalitesi”, “süreç kalitesi”, “iş kalitesi” gibi unsurların bütünsel olarak gerçekleştirilmesi ile mümkündür. Bu kapsamda toplam kalite yönetiminin Üniversitelerimizin fiziki altyapı (bina, spor tesisleri, açık alanlar vb.) akademik
altyapı ( laboratuar, kütüphane, dokümantasyon, iletişim, bilgi işlem vb.), ders programları,
sınav ve değerlendirme sistemi, akademik / idari personel temin ve geliştirme planı
(stratejik planlama) ve üniversite – sanayi – toplum ilişkileri vs. alanlarında uygulanarak,
insan kalitemiz, sistem kalitemiz, süreç kalitemiz ve iş kalitemiz sürekli iyileştirilmeye
çalıştırılmalıdır..
Çağdaş üniversite tüm birim ve kurullarının aktif çalıştığı, üretken, şeffaflık ilkesinin uygulandığı, bürokrasinin minimize edildiği, takım çalışmasının ve ortak aklın egemen olduğu, demokratik, katılımcı, çok sesliliğin ve farklılıkların özgür bir iklimde yaşatıldığı,
çağdaş yönetim ilkelerinin egemen olduğu, kaynak yaratmak için aktif çabanın harcandığı ve
yönetim anlayışında “biz kültürü ve ortak akılın” egemen olduğu bir üniversitedir.
Yönetim başarısı zaman zaman kişilere bağlansa da hepimiz biliyoruz ki aslında bu,
nitelikli bir birlikteliğin oluşturduğu sinerjinin ürünüdür. O sebeple çağdaş bir üniversitede
yetki ve sorumluluklar mümkün olduğunca fazla sayıda kişiye paylaştırılarak, geniş tabanlı
bir yönetim anlayışı egemen kılınmalıdır. Yöneticilerin üstün karakterli, anlayış ve mantıkta
en ileri, yaratıcı, dürüst ve temiz, liyakatli kişilerden oluşmasına gereken özen gösterilmelidir.