BELÇİKA’DA İYİ EĞİTİM ALMAK, İYİ İŞ BULMAKTIR.

T.C. Brüksel Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Saliha Eker'in eğitim ile ilgili düşüncelerini sizlerle paylaşıyoruz. "Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ekonomik, sosyal ve kültürel bakımdan daha iyi bir konumda olmaları öncelikle iyi bir eğitim almalarını gerektirmektedir.

T.C. Brüksel Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Saliha Eker'in eğitim ile ilgili düşüncelerini sizlerle paylaşıyoruz. "Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ekonomik, sosyal ve kültürel bakımdan daha iyi bir konumda olmaları öncelikle iyi bir eğitim almalarını gerektirmektedir.
Belçika’nın yasalarına, bu ülke halkının değerlerine saygılı, sorumluluk ve haklarının farkında olan ve bunları yerine getirme konusunda istekli ve yeterli birer insan olarak yaşayabilmelerinin tek şartı eğitimdir.

Belçika genelinde yaklaşık iki yüz bin vatandaşımız yaşamaktadır. Bunların büyük bir kısmı Belçika vatandaşlığını da almış durumdadırlar. Belçika’da, Avrupa Birliği Hizmet binalarının da varlığı nedeniyle oldukça dinamik bir çalışma hayatı vardır ve iş bulma konusunda hizmet veren bürolar aktif olarak çalışmaktadır.

Türkler genellikle restoran, kafe, kahvehane, gece dükkânı, berber/kuaför çeşitli tekstil ürünleri mağazaları, marketler, kasap, manav, dönerci gibi iş yerleri işletmekte; bankalar ile vatandaşlar arasında aracılık yapan finans ve sigorta şirketleri çalıştırmakta; kablo sektörü diye adlandırılan ve her çeşit yer altı kanalizasyon/kablo sistemini içinde barındıran ve beden gücü gerektiren ancak maddî getirisi yüksek olan iş kolunda ya da tekstil veya otomotiv gibi alanlarda üretim yapan çeşitli fabrikalarda çalışmaktadırlar.

İki yüz binden fazla Türk’ün yaşadığı Belçika’da üniversite mezunu ya da üniversitede okumakta olan Türklerin toplam sayısının bin iki yüz kişi olduğu tahmin edilmekte. Bu da buradaki Türklerin yaklaşık binde altısı gibi düşük bir orana karşılık gelmektedir.

Belçika genelinde üniversitelere girişte tıp ve hukuk birkaç alan dışında sınav uygulanmamakta ve gençler istedikleri alanda öğrenim görebilmektedirler. Bu kolaylıklara rağmen Türk gençleri arasında üniversite eğitimi alma konusunda genel bir isteksizlik görülmektedir. Üniversite veya herhangi bir yüksek okula devam eden çok küçük oran ise çoğunlukla kız öğrencilerden oluşmaktadır.

Erkek öğrenciler ise çoğunlukla orta öğrenimi yarıda bırakmakta veya sonrasında yüksek öğrenime devam etmemektedir. Bu sorunun ortadan kaldırılması için üniversite öğretiminin genç nesil arasında özendirilmesi gerekmektedir. Bu konuda dernekler, eğitim ve din görevlileri, toplumda söz sahibi olan itibarlı kişiler, kariyer sahibi vatandaşlarımız tarafından gençlerimize planlı ve düzenli olarak bilgilendirici, eğitici seminerler vermeliyiz.
Bu sorumluluğu hepimiz yüreğimizde hissetmeliyiz.

Gençlerimize, çocuklarımıza iyi bir gelecek sağlamak, toplumda büyük sorumlulukları üstlenen öğretmenlerin ve eğitimcilerin en temel görevi olmakla beraber, ailelerin en büyük sorumlulukları da çocukları ve öğretmenleri desteklemektir. Çocuk-aile-öğretmen bir bütündür Çocukların başarısı hem öğretmene hem de anne -babaya bağlıdır.

Eğitimli vatandaşlarımızın varlığı Belçika’da yaşayan Türk toplumunu ekonomik açıdan da güçlendirecek, ayrıca onlara kariyer ve saygınlık kazandıracaktır. Bu kazanımların, Türklerin içinde yaşadığı toplumlarda kendilerine olan bakış açısını da değiştireceği açıktır.

Türk dernekleri, sivil toplum kuruluşları: Fransızca, Flamanca, İngilizce, Türkçe dilleri, Bilgisayar kursları, el sanatları ve mesleki kurslar, sportif faaliyetler, müzik, tiyatro, resim çocuk bakımı, yaşlı bakımı eğitimleri, kurslarının sayıları artırılabilir ve bu kursların sonunda iş istihdamı fırsatları sunabilirler. Özellikle ev hanımlarının mesleki yönden ekonomiye katkı sağlamaları açısından önemlidir.

Belçika’da unutulmaya ya da yanlış kullanılmaya yüz tutmuş Türkçemizin dünyada ne kadar önemli bir dil olduğu konusunda gençlerimizi, çocuklarımızı güzel ve çarpıcı örneklerle ikna etmek zorundayız. Son zamanlarda yabancılara açılan Türkçe kurslarında büyük bir artma görülmektedir. Bunun en önemli nedenlerinden biri, Türk işadamlarının yurt dışındaki başarıları ve girişimciliğidir. Yabancıların yoğun bir şekilde Türkçe öğrenme talebi
karşısında anadili Türkçe olan çocuklarımız gönülsüzce Türkçe kurslarına katılmaktadırlar. Bu çocuklarımızı ikna etmek hepimizin görevidir.(”Türkçeye gösterilen yoğun ilginin en önemli nedenlerinden birinin Türk işadamlarının dünyanın dört bir yanına yaptığı yatırımlar.
Bu yatırımlar biraz da ekonomik nedenlerle Türkçe öğrenimini zorunlu kılıyor" TİKA Başkanı Prof. Dr. Musa KULAKLIKAYA)

Geleceğimiz Siz Değerli Gençler: Tüm üniversitelerde Erasmus Projesi yapılmakta, öğrenci değişim projelerine katılın sizlere çok büyük katkıları olacaktır. Yeni arkadaşlar ve yeni kültürler tanıma,yeni ülkeler görme şansını yakalayacak ve ufkunuz genişleyecektir.İş başvurularında mutlaka bu çalışmalarınız sizi ayrıcalıklı yapacaktır. Gittiğiniz üniversitelerde başta Türkiye olmak üzere üniversitelerin yabancı dil, Türkoloji, mütercimlik bölümlerinde
aranılan eleman statüsünde olabilme şansınız yüksek olacaktır.Türkiye’de özel sektörde özellikle Fransızca bilenlerin sayısı azdır.Bir çok üniversitede master ve doktora yapma fırsatı yakalayabilirsiniz. Üç, dört dil bilen gençlerimize, yabancı dil eğitmeni olarak dil okulları, dershaneler iş istihdamı sağlamakta mutlaka destek olacaklardır" dedi.