BASIN MENSUPLARINA YÖNELİK BASKILAR DEMOKRASİ VE ÖZGÜR DÜŞÃœNCEYE YÖNELİK BASKILARDIR, KABUL EDİLEMEZ / Celil Gündoğdu

AB’ye girmeye çalışan ülkemizde son dönemlerde basın mensuplarına yönelik baskın ve tutuklanmalar had sahfaya ulaştı.  Gazetecilere yönelik baskı ve tutuklamaların, amacını aşarak gazetecileri sindirmeye ve susturmaya yönelik olduğu düşüncesi giderek artmakta. Ülkemizde haber ve düşünme hakkını  mesleğinin gerektirdiği şekilde icra eden meslekdaşlarımıza yönelik baskıları şiddetle kınıyoruz.

AB’ye girmeye çalışan ülkemizde son dönemlerde basın mensuplarına yönelik baskın ve tutuklanmalar had sahfaya ulaştı.  Gazetecilere yönelik baskı ve tutuklamaların, amacını aşarak gazetecileri sindirmeye ve susturmaya yönelik olduğu düşüncesi giderek artmakta. Ülkemizde haber ve düşünme hakkını  mesleğinin gerektirdiği şekilde icra eden meslekdaşlarımıza yönelik baskıları şiddetle kınıyoruz.

Gerek ülkemizde, gerekse yurt dışında bulunan tüm basın mensuplarının ülkemizde meslekdaşlarımıza yönelik baskı ve sindirmelere karşı demokratik haklarını kullanmalarını, bu davranışları yasal platformlarda dile getirerek, protesto etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizin gelişen demokrasisi adına bunu gerekli görüyorum. Baskılara karşı ortak platformlarda yasal ve demokratik tepkileri ifade etmek en doğal hakkımızdır. Belçika’da bulunan basın mensubu arkadaşların ortak bir bildiriyle, baskıya maruz kalan meslekdaşlarımıza yönelik  baskıları protesto etmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Ülkemizde yankılanan dalgaların gazetecilere yönelik ağırlık kazanmasını endişeyle karşılıyoruz. Bu baskıların dozu arttıkça görev yapan tüm basın mensuplarında büyük bir tedirginlik uyandıracağını düşünüyoruz. Bu baskılar neticesi,  ülkemizde insanların kendilerini baskı kaygısıyla ifade edemeyeceğini düşünüyoruz.

Demokrasiler hür düşünceye sahip, düşündüğünü en güzel bir şekilde ifade edenlerin çokluğuyla gelişir. Baskı ve sindirmeler totaliter rejimlerin kullandıkları argümanlardır. Bizler Batı dünyası gelişen global dünya ile yarışmak istiyorsak, öncelikle düşünen beyinler için hür ortamlar hazırlamalı bunlarıda yasalarla güçlendirmeliyiz.  Yönetenler, toplumun gözü kulağı ve dili olan basın mensuplarını düşüncelerinden ve düşüncelerini ifade etme hakkını ellerinden almamalı, bilakis o hakların genişletilmesi için çaba sarfetmelidirler.

Basın mensuplarıda ulusal ve uluslararası gazetecilik kurallarına uygun görevlerini yerine getirerek, kişi hak ve özgürlüklerine saygılı bir şekilde görevlerini ifade edebilmelidir. Yasal olmayan konular ve yetkilerini aşan, mesleğiyle bağdaşmayan davranışlardan kesinlikle kaçınmalıdıri

Son tutuklamalar ile ilgili Dünya ve AB’de deki basın kuruluşların Türkiye üzerinde baskıları  giderek artmakta.

Basın mensuplarına yönelik baskın ve tutuklamalar, Uluslararsı kuruluşlar nezdinde Ülkemiz imajına büyük zararlar vermekte.

Bağımsız, hür ve kendini ifade etme özgürlüğü, gelişen demokrasimizin olmazsa olmazlarındandır. Bu hakka yönelik baskılar son bulmalı.

Düşünenleri, gazetecileri ve aydınları hapishanelere tıkılmış, toplumlarda demokrasiden bahsetmek ne kadar samimi olur ?

Avrupa’da hizmet veren Türk gazeteci olarak, buradaki basın özgürlüğünden yararlanıyoruz.  Basın özgürlüğünün tüm kurallarıyla ülkemizde de hak ettiği yerde olması temennisiyle…

Saygılarımla…