Bilindiği gibi gerek ülkemizde gerekse Avrupaâda yürüyüşler olmakta. Ãzellikle Türkiyeâde yüzbinlerin katıldığı gösterilerde ellerde taşınan pankartlarda en çok dikkatimi çeken sözün âTürk-Kürtâ kalleştir, bun
Sayın okurlar, Bilindiği gibi gerek ülkemizde gerekse Avrupaâda yürüyüşler olmakta. Ãzellikle Türkiyeâde yüzbinlerin katıldığı gösterilerde ellerde taşınan pankartlarda en çok dikkatimi çeken sözün âTürk-Kürtâ kardeştir, bunu bilmeyenler kalleştirâ sözünü çok anlamlı buluyorum. Bu slogan bu gün (28-10-2007 tarihli) yayınlanan Hürriyet gazetesindeki bir haberde de vardı. PKK aleyhine gösteri yapan bir gösterici elinde bu pankartı taşıyordu. Neden bu söze takıldım onu anlatmak istiyorum. Avrupalılar Türklerin topyekün Kürt halkına karşı bir psikolojik savaş halinde olduklarını düşünüyorlar. Bunun nedenide PKK sempatizan ve tarraftarlarının bu yöndeki art niyetli yayınlarıdır. Türk halkı hiç bir zaman Kürt halkını kendinden ayrı görmemiş kardeş olarak görmüştür. PKK ise tüm kürt halkının temsilcisi değildir. Yapmış olduğu eylemlerde yalnız Türk askeri ve halkını değil aynı zamanda kendi halkından insanlarıda öldürmüştür. Sapla saman ayrılmalı. Her toplumda terörist gruplar olabilir. Ancak PKKâdan dolayı tüm kürtleri potansiyel PKKâlı olarak görmek de yanlış. Yanımızda yöremizde bulunan onbinlerce Kürt kökenli dostlarımız kardeşlerimiz bile PKK eylemlerini desteklemediği gibi, onların hareketlerinden muzdariplerde aynı zamanda. İşte bunun içindir ki tüm Kürtleri PKK kefesinde değerlendirmek, onlara potansiyel suçlular gibi bakmak adil bir davranış biçimi değildir. İşte bu anlayışla Türk göstericiler âTürk-Kürt kardeştirâ pankartları taşınarak bu konudaki hassasiyetlerini ortaya koymaktalar. Belçika Brüksel'de izinsiz bazı gösterilerde Kürt ve Ermeni kökenli vatandaşların işyerleri ve evlerine yönelik saldırılarda insanlar zarar görmüştür. Ãfke adres tanımaz. Bu konuda son derece itidalli davranılmalı. Hiç bir meşru hak savunmasız insanlara saldırı hakkını vermez. Bu anlayışla yola çıkanların PKKâlılarla ne ayrıcalığı olur. PKKâyı terörist eylemlerle suçlayanların teröristce eylemlerden uzak kalarak, görüşlerini yasal zeminlerde ifade etmeliler. Sokaklarda havayı yumruklayarak, sağa sola saldırarak davanızı düşüncenizi anlatamazsınız. Yasal gösteriler, konferanslar, seminerler vesaire toplantılarla, ikili dostluk ilişkileri ile, siyasilerle birebir görüşmelerle düşüncenizi daha iyi anlatırsınız. Haklı iken haksız duruma düşmeden kendinizi daha iyi ifade edersiniz. İçinde yaşadığımız ülkenin huzurunu, barış ortamını bozmadan, art niyetli medya mensuplarına kozlar vermeden medenice kendimizi anlatmalıyız. Gürültülü ortamlarda söz gücünü yitirir. âTürk-Kürt kardeşliğiniâ sabote edebilecek provokatörlere karşı daima teyekkuz halinde olmak onlardan uzak durmak gerekir. Gerek Belçikaâda yayın yapan Türk gerekse, Belçika medyası da bu olaylarda yangına körükle gitmeden, tahrik etmeden huzur ortamına katkıda bulunmalı. Güvenlik birimleri, medya ve sivil toplum kuruluşları hep birlikte bir huzur operasyonu başlatmalı. Bu huzur operasyonunda herkes elini taşın altına koymalı. Yanan yıkılan saldırılan her yer huzurumuza saldırılan yerlerdir. Teröre karşı olanların âTerörüâ terörle temizleyemeyeceğini hatırlatmak isteriz. Bakın Cumhuriyetimizin 84. yılını kutladığımız bu günlerde geçmişimize bir bakalım. Kurtuluş Savaşında Mustafa Kemal Atatürk'ün bir çok silah arkadaşı Kürt kökenli değil miydi. İnönü Kürt kökenli değil miydi? Ãanakkale ve tüm cephelerde savaşan onbinlerce askerimiz Kürt değil miydi? Cumhuriyetin temelini atan tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle ve saygıyla anıyoruz. Türk-Kürt kardeşliği için de lütfen kimse fazla gölge etmesin..... Asırlardan beri kardeşçe yaşadık, bundan sonra da kardeşçe yaşayacağız. Saygılarımla... ------------------- www.belcikahaber.be