Ãinlilerin bir atasözüyle başlamak istedim bu günkü yazıma. Bir Ãin atasözünde der ki; âBaşarılı olmak zorundasınız. Asla başarısız olmayın başarısızlık yetimliktirâ diye.
Sayın okurlar, Ãinlilerin bir atasözüyle başlamak istedim bu günkü yazıma. Bir Ãin atasözünde der ki; âBaşarılı olmak zorundasınız. Asla başarısız olmayın başarısızlık yetimliktirâ diye. Neden bu söze gerek duydum şimdi onu sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Bakınız bundan 20 sene öncesine kadar Ãzgürlük anlayışı daha net sorgulanıyor, insanlar ve devletler bu anlayışı beyinlerine ve yasalarına büyük aşkla yerleştiriyorlardı. Bir idealin gerçekleşmesi düşüncelerin hür bir şekilde ifade edilmesine adeta aç kalınmış, bu uğurda çeşitli coğrafyalarda genç bedenlerde topraklara düşmüştü. Bir zamanlar, âÃzgürlükâ insanlığın sahiplendiği gurur ile gönüllerde bayrak gibi dalgalanıyordu. Hemen hemen tüm ideoloji ve sistemlerin ana konusu olan Ãzgürlük adına kimi zaman pembe dünyalar kuruldu kimi zaman da korku imparatorlukları oluşturuldu. Bu günün sistem ve insanları adeta sanal teknolojinin ürettiği duygudan ve mücadeleden yoksun atıl robotlar gibi insanları yönlendirmekte ve asıl insani duygularından düşüncelerinden uzak tutmaya çalışmaktalar. Ãzgürlüğü sistemler emniyet sübobu gibi işlerine geldiğinde kullanmaktalar. Ãzgürlüğün beşiği diye ifade edilen Amerika, AB gibi ülkelerde bir zamanlar başlara taç edilen âÃzgürlük, Ãzgür düşünceâ ne yazık ki prangalar geçirilmiş zavallı bir mahkum durumuna getirilmiştir. Ãzgürlük başarısızlık anlayışıyla yetim bir şekilde ortaya bırakılmıştır. Ãzgürlüğü başarma adına sırtlananlar düşüncelerinden dolayı engellenmiş, hakir görülmüş, hakarete uğramış, hatta hapsedilmiş yada öldürülmüşlerdir. Ãzgür bedenlere hükmedemeyenler ise âÃzgürlükleriâ ifade eden, toplumların sesi olan radyolara, televizyonlara kilit vurarak âÃzgürlüğe sahip çıkanlarıâ acımasızca cezalandırmaktalar. Düşünceleri ifade eden Ãzgür radyolara karşı başlatılan kapatma harekatının en son örneğini Belçika Brükselâde yani âÃzgürlük anlayışı medeniyetinin başkentindeâ yaşadık. Ãzüldük ve âÃzgürlüğünâ yetim oluşuna bir kez daha şahit olduk. Radyo Anatolyaânın isim babası ve kurucusu Ramazan Kurtâtan gelen bir mesaj beni yürekten yaraladı. Anadolu adını çağrıştıran ve Türkçe yayın yapan radyolar alınan kararlar neticesi geçici olarak susturuldu. Sessiz yığınların sesi olan radyo Anatolya, Radyo Ezgi, Radyo Paşa, âÃzgürlükler ülkesiâ diye ifade Belçikaânın başkentinde yayın hayatına son vermek zorunda bırakılmıştı. Anadolu insanına bunu nasıl izah edeceğiz. Her fırsatta TürkiyeâyiâÃzgürlükleri kısıtlayan ülkeâ olarak köşeye sıkıştıranların bu eylemlerini onlara nasıl anlatacağız. Halkın sesi radyoların sesi kısılırken, AB milletvekillerimiz, Belçikaâda siyaset yapan siyasetçilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımızdan ve AB yanlılarından hiç ama hiçbir ciddi ses yükselmedi. Ama Belçikaâdaki siyasi parti başkanlarının ve siyasilerimiz bile halka seslendikleri radyoların kapanışına karşı gösterdikleri duyarsızlık son derece üzücü oldu. Ãlkemizdeki AB hayranları, kendilerini âÃzgürlük Savaşçıları olarak sınıflandıranlar sınıfta kalarak âÃzgürlüğüâ yetim bıraktılar. Yetim bırakılan âÃzgürlüğeâ ise Ãinlilerinde dediği gibi kimse sahip çıkmadı. Ãzgürlüğüne sahip çıkamayanların, geleceklerinede sahip çıkamayacaklarını hatırlatırız⦠İnandığımız, düşündüğümüz âÃzgürlüklerâ dolu ülkede yaşamak dileğiyleâ¦