www.lactuel.be'den emailimize gelen bir makaleyi sizlerle paylaşıyoruz.
www.lactuel.be'den emailimize gelen bir makaleyi sizlerle paylaşıyoruz. KARABAĞ KLANI 25-03-2008 Ermenistan ile ilgili yapılan yorumlarda, makalelerde iki kelime çok sık tekrar edilmeye başladı; Karabağ Klanı. Ermenistanâın eski Başkanı, yeni muhalefet lideri Levon Ter Petrosyanâın kazandırdığı bu terim, mevcut Ermenistan iktidarını ve bürokrasinin kilit noktalarında görev yapan Karabağ kökenli kişileri kapsıyor. Robert Koçaryan ve selefi Serj Sarkisyanâın başını çektiği bu klan, Ermenistan dış politikasını ve ülkenin geleceğini tamamen Karabağâın çıkarları doğrultusunda yürütmekle, ülkenin idaresine kendi yandaşlarını yerleştirmekle, zaten kötü durumda olan ekonomiyi kendi ihtiyaçlarını karşılamak için yönlendirmekle suçlanıyor. Görünen o ki, Robert Koçaryan ve Serj Sarkisyanâı ülke idaresine getiren Petrosyan, ülkeyi bu isimlerden kurtararak yapmış olduğu hatayı telafi etmek istiyor. Ardan Zentürkâün Star gazetesinde yayınlanan âErmeniler Karabağâdan Bıktıâ yazısında da belirttiği gibi, ülkede bir bıkkınlık söz konusu. Bu bıkkınlık kendisini, sonu ölümle biten protesto gösterileri ve ilan edilen sıkıyönetim olarak gösterdi. Radio Free Europeâun internet sayfasında Brian Whitmore imzalı âErmenistan: Kriz Gündemi âKarabağ Klanıâ (Armenia: Crisis Spotlight â Karabakh Clanâ) başlıklı yazısı Karabağ Klanıâna yönelik suçlamaları güzel bir şekilde özetliyor. Sarkisyan, âEvet Karabağlıyım, ama önce Ermeniyimâ dese de, Sarkisyan ve Koçaryan ülke hazinesini boşaltarak ekonomiyi Karabağ kökenlilere sunmakla suçlanıyor. Petrosyan yaptığı konuşmalarda, âbu ikisi yüzünden (Koçaryan â Sarkisyan), Karabağâdan Ermenistanâa, başta Erivan olmak üzere, son on yılda, 15bin kişi yerleşti. Hepsine bir makam verildi. Bu da yetmezmiş gibi, şimdi bir de iş sektörünü de onlara veriyorlarâ diyerek iktidarın planlı bir şekilde Ermenistanlı â Karabağlı ayrımını körüklediğine dikkat çekiyor. Muhalefete yakın olarak tanınan siyasi analist Stepan Grigoryanâda, Karabağ kökenli bir başkanın ülkeyi yönetmesi ve bunu da oldukça kötü yapmasının Karabağâda yaşayanlara karşı olmasa da Koçaryan tarafından Ermenistanâa getirilip belli mevkiler verilen insanlara karşı halkta olumsuz duyguların oluşmasına neden olduğunu ekleyerek bu ayrımı doğruluyor. Seçimlerin ardından, 1 Mart günü yaşanan şiddet olaylarında ortaya atılan bir iddia, Karabağ Klanıânın yaratmış olduğu, bölünmenin ciddi boyutlara ulaştığını gösterir nitelikte. Muhalefetin iddialarına göre, Ermeni güvenlik güçlerinin muhalif göstericilere yönelik şiddet kullanmayı reddetmesi üzerine Karabağâdan getirilen kuvvetler halkın üzerine salınmış ve esas zayiatlar bundan sonra gerçekleşmiş. Karabağ Klanıânın şu anda elinde bulundurduğu ekonomik ve siyasi gücün kaynağında, yine Ermenistanâın en ciddi sorunlarından biri olan Karabağ Sorunu yer alıyor. Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan savaşın ardından, hem Türkiye hem de Azerbaycan, Ermenistan ile olan sınırlarını kapamıştı. Erivanâda yayınlanan Aravot gazetesinin baş editörü Aram Abramyan, Ermenistan ekonomisi üzerinde ciddi etkileri olan bu sınır kapama olayının ardından Ermenistanâda bir takım ailelerin güçlendiğine ve daha da zenginleştiğine dikkat çekiyor. Abramyan, Yaklaşık 20-30 ailenin, Karabağ Klanı tarafından kendilerine sağlanan kolaylıklarla â vergi, gümrük muafiyetleri - yakıt, şeker ve diğer temel ihtiyaçların malzemeleri üzerinde tekel kurduklarını iddia ediyor. Bu ailelerden Karabağ kökenli olmayanların da olduğu ancak, sonuç olarak hepsinin Karabağ Klanıânın otoritesine boyun eğdiğini, onlar adına çalıştığını belirtiyor. Karabağ Klanıânın kurmuş olduğu bu menfaat zincirinde, Whitmanâın makalesinde yer alan bilgilere göre, Robert Koçaryanâın oğlu Sedrak, ülkenin mobil-telefon ithalatını, Barsegh Beglarian, benzin istasyonlarını, Mika Bagdasarov, yakıt ithalatını kontrol ediyor, Karen Karapetian ise Rus Gazprom ile ortaklık kuran Armrosgazardâın başında. Abramyan ve diğer bazı analistlere göre bu oligarklar Karabağ sorunun nihai bir çözüme kavuşmaması ve Türkiye ile Azerbaycan sınırlarının kapalı olmasından en büyük faydayı sağlayan çevreler. Abramyanâa göre bu sorunların bir çözüme kavuşması, ülkeye giren-çıkan malların artması ve oligarkların kurmuş olduğu tekellerin yıkılması anlamına gelecek. Mevcut durumda sadece İran ve Gürcistanâdan gelen az sayıda mallar bu oligarkların denetiminde. Gerçekten de, Ermenistan hükümetinin, Karabağ müzakereleri sırasında çözümsüzlüğün muhafazasına yönelik izlemiş olduğu politikanın temelinde milliyetçilik değil, Karabağ Klanıânın rant kaygısı yatıyor. Hatırlanacağı üzere, Petrosyan, yönetiminin son yıllarında Karabağ sorununu barışçıl bir şekilde çözüme kavuşturmaya kalktığında Karabağ Klanı onu koltuğundan etmişti. Ermenistan Karabağ Klanıândan kurtulmadığı sürece, ülkenin komşularıyla normal ilişkiler kurması zor. Ãözümsüzlükle ve husumetle beslenen klan, toplumda yaratmış olduğu bölünmeye aldırmadan bildiğini okumaya daha en az bir 10 yıl devam eder. Batıânın âDemokrasi Şövalyeleriâ, Ermenistan hükümetini desteklemeyi bırakıp, doğru adım atmalarını sağlamaya yönelik yaptırımlar uygulamaya başlamazlarsa, bölgede istikrarı daha çok beklerler. A C T U E L Selim Güray selimguray@lactuel.be



























