Avukat Saltzman: 'Ermeni davasının reddi Türkiye'yi suçlamak isteyenlerin önüne duvar ördü'

ABD'de yaşayan Ermenilerin açtığı davalarda Türk tarafının avukatlığını üstlenen Saltzman, "Ret kararı, Türkiye aleyhine suçlamalarda bulunmak isteyenlerin önüne büyük bir duvar ördü." dedi.

ABD'de yaşayan Ermenilerin açtığı davalarda Türk tarafının avukatlığını üstlenen Saltzman, "Ret kararı, Türkiye aleyhine suçlamalarda bulunmak isteyenlerin önüne büyük bir duvar ördü." dedi.

~~ABD'de yaşayan Ermenilerin 1915 olaylarında "ailelerinin varlıklarına el koyulduğu" iddiasıyla açtıkları davalarda Türk tarafının avukatlığını üstlenen David Saltzman California Temyiz Mahkemesinin ret kararını AA'ya değerlendirdi.

California Eyaleti Bölge İdare Mahkemesinde, Ermeni kökenli ABD vatandaşları Garbis Davoyan ve Hrayr Turabian tarafından 29 Temmuz 2010'da, Alex Bakalian, Anais Haroutunian ve Rita Mahdessian tarafından ise 10 Aralık 2010'da Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Merkez Bankası ve Ziraat Bankası aleyhinde açılan iki ayrı tazminat davasının temyiz aşaması geçen hafta sonuçlandı.

Yaklaşık 9 yıl süren ve temyiz aşamasında "zaman aşımı" gerekçesiyle ret kararı veren davada Türkiye'yi ve bankaları, daha önce ABD'de Türkiye aleyhine açılan birçok davada olduğu gibi "Saltzman&Evinch" avukatlık şirketi savundu.

Şirketin ortaklarından David Saltzman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, davanın ilk olarak 2010'da açıldığını ve sürecin oldukça uzun sürdüğünü belirterek, "Temyiz Mahkemesinin suçlamaların 100 yıllık olduğu ve hala tartışmalı olan tarihi olayların çözülmesi için ABD jürisinin önüne getirilmemesi konusunda, Türk bankalarının yanında karar vermesinden memnuniyet duyduk. Bu tür tarihi tartışmalar, tarihçilere bırakılmalı." ifadelerini kullandı.

Ermeni tarafının bu davayı taşıyabileceği tek üst mahkemenin Amerikan Üst Mahkemesi olduğuna işaret eden Saltzman, "Ancak davacıların bunu yapma olasılığı çok düşük. Onlar adına konuşmak istemem ancak Üst Mahkemeyi deneseler bile, mahkemenin bu konuyu tekrar ele alma olasılığı oldukça düşük. O nedenle de endişeli değilim." diye konuştu.

Saltzman, ABD'nin Teamül Hukuku'nu benimsediğini ve bu nedenle mahkemelerde önceden alınan kararların emsal teşkil ettiğini anlatarak, "Bu karar, ABD'de bu konuda açılacak diğer davalar için bağlayıcı nitelikte. Tabii ki yine bu karar, yeni davalar için tüm alanları kapatmıyor." dedi.

"Bu kararın, bir faslı kapattığını ümit ediyorum"

ABD'deki Ermenilerin yeni davalar için yeni alanlar bulmaya çalışabileceğine dikkati çeken Saltzman, "Ama bence bu karar, Türkiye aleyhine suçlamalarda bulunmak isteyenlerin önüne büyük bir duvar ördü. En azından 1915 olayları hakkındaki davalar konusunda, bu kararın bir faslı kapattığını ümit ediyorum." ifadesini kullandı.

Saltzman, Ermeni diasporasının, davanın görüldüğü California eyaletindeki gücüne dikkati çekerek, dava sürecinde buradaki diasporanın birçok alanda Türkiye'yi sıkıştıracak eylemlere kalkıştığını vurguladı.

"Türkiye'nin ve bankaların argümanları güçlü"

"Saltzman&Evinch" avukatlık şirketi ortaklarından Günay Evinch ise 6 Kasım'a kadar devam eden süreç olduğuna, Ermeni tarafının belki Amerikan Üst Mahkemesine gitmek isteyebileceğine işaret etti.

Üst mahkemeye gidildiği takdirde orada da hazır olduklarının altını çizen Evinch, "Türkiye'nin ve bankaların argümanları güçlü." dedi.

Evinch, üniversite yıllarından bu yana Ermeni meselesi üzerinde çalıştığını, bu yüzden davanın kendisi için önem taşıdığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bu dava, bir emsal teşkil ediyor. Amerikan hukuku sadece mevzuata değil, emsal hukuka bağlı bir sistem. Bu sonucun, Ermeni konusunda diğer tazminat davaları için bir mesaj olabileceğini düşünüyoruz."

California'da duruşmalar sırasında hem yargıçların hem de oradaki Ermeni diasporasının Türkiye'ye karşı aşırı negatif olması nedeniyle psikolojik baskıya maruz kaldıklarını belirten Evinch, hiçbir zaman o tuzağa düşmeyerek süreci soğukkanlılıkla yürüttüklerinin altını çizdi.

9 yılın ardından Türkiye haklı bulundu

California Eyaleti Bölge İdare Mahkemesi, 26 Mart 2013'te aldığı kararda özetle, iddianın yargılamaya konu edilemeyecek ve özü itibarıyla siyasi bir mesele olduğu sonucuna varmıştı.

Türkiye lehindeki bu karar, Ermeni diasporasını durdurmadı. ABD'deki Ermenilerin avukatları, kararı Nisan 2013'te temyiz mahkemesine taşıdı ve California 9. Bölge Temyiz Mahkemesi, iki davayı birleştirdi.

Türkiye adına Dışişleri Bakanlığının idaresinde yürütülen 9 yıllık hukuk mücadelesi sonunda California Temyiz Mahkemesi, Türkiye'yi haklı buldu.

Mahkeme, 8 Ağustos 2019'da Ermenilerin temyiz itirazını dava konusu "zaman aşımına uğradığı" gerekçesiyle reddetti. Böylece ilk derece mahkemesinin kararı onandı.

Temyiz mahkemesi kararını, ilk derece mahkemesinin "siyasi mesele doktrini" yerine "zaman aşımı" gerekçesine dayandırdı. Bu ise Türkiye için daha güçlü bir karar anlamına geliyor.

~~ABD'li Ermenilerin Türkiye'den tazminat ve toprak hayalleri suya düştü

ABD’deki Ermenilerin 1915 olayları dönemine ilişkin aileleri adına istedikleri tazminatlar ve araziler için açtıkları davalarda California Temyiz Mahkemesi ret kararı verdi.

~~Ermeni kökenli ABD vatandaşları Garbis Davoyan ve Hrayr Turabian tarafından 29 Temmuz 2010'da, Alex Bakalian, Anais Haroutunian ve Rita Mahdessian tarafından ise 10 Aralık 2010'da California Eyaleti Bölge İdare Mahkemesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Merkez Bankası ve Ziraat Bankası aleyhinde açılan iki ayrı tazminat davasına temyiz aşamasında ret kararı verildi.

ABD mahkemelerinde 9 yıl süren yargı sürecinde davayı açan Ermeni kökenli ABD vatandaşları, Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1915 olayları sırasında ailelerinin mal varlıkları ve arazilerine el koyulduğu, hazine ve devlet bankaları lehine haksız kazanç sağlandığını iddia ediyordu. Davalarda, uluslararası hukuk ve insan hakları ihlali açısından mirasçıların uğradığı zararların tazmini isteniyordu.

Türk bankaları tarafından yapılan savunmada egemen bağışıklık ilkesi temel alındı. Savunmada ABD hukuk sisteminde yer alan 1976 tarihli "Yabancı Egemen Bağışıklıkları Yasası" uyarınca yargılama yapılamayacağı belirtildi. Davacı taraflar ise bu yasanın kamulaştırma ve ticari faaliyetlere dair istisnai hükümlerinin uygulanması gerektiğini, böylelikle yabancı devlet ya da bankaların yargılanabileceğini iddia etti.

9 yılın ardından Türkiye haklı bulundu

California Eyaleti Bölge İdare Mahkemesi, 26 Mart 2013'te aldığı kararda, özetle iddianın yargılamaya konu edilemeyecek ve özü itibariyle siyasi bir mesele olduğu sonucuna varmıştı. Türkiye lehindeki bu karar Ermeni diasporasını durdurmadı.

ABD'deki Ermenilerin avukatları, kararı Nisan 2013’te temyiz mahkemesine taşıdı. California 9. Bölge Temyiz Mahkemesi iki davayı birleştirdi. Türkiye adına Dışişleri Bakanlığının idaresinde yürütülen 9 yıllık hukuk mücadelesi sonunda California Temyiz Mahkemesi Türkiye’yi haklı buldu. Mahkeme 8 Ağustos 2019'da Ermenilerin temyiz itirazını dava konusu "zamanaşımına uğradığı" gerekçesiyle reddetti. Böylece ilk derece mahkemesinin kararı onandı.

Temyiz Mahkemesi, kararını ilk derece mahkemesinin "siyasi mesele doktrini" yerine "zamanaşımı" gerekçesine dayandırdı. Bu Türkiye için daha güçlü bir karardı.

Temyiz Mahkemesi, kararında ayrıca, savaş dönemlerinin yarattığı güçlüklerin zamanaşımı sürelerini hakkaniyet gerekçesiyle durdurabildiğini, davacılar bakımından böyle bir mağduriyetin oluşmadığını, çünkü davacıların iddia edilen “katliamların” gerçek mağduru olmadıklarını, çoğunun atalarının onlarca yıl önce ABD’ye göç ederek yerleştiklerini belirtti.

Mahkeme, Ermenilerin tarihi iddialarına ilişkin olarak ise herhangi bir incelemeye girmeden dava konusu talepleri oy birliği ile reddetti.

Karar kesinleşti

Davayı açan Ermeni kökenli Amerikalılar, temyiz incelemesinin aynı heyet tarafından veya 11 yargıçtan oluşan yeni bir heyet tarafından yenilenmesi için 22 Ağustos 2019 tarihine kadar talepte bulunma imkanına sahipti.

Ancak davacılardan böyle bir talep gelmedi. Davacı Ermenilerin bu taleplerinde ısrar etmemelerinde, kararın çok sağlam hukuki temellere dayalı olması ve oy birliğiyle verilmesi etkili oldu.

Hukukçular, usulen davacıların konuyu 6 Kasım 2019 tarihine kadar ABD Yüksek Mahkemesine iletme hakları olduğunu ancak bir sonuç elde etmelerinin olası görünmediğini belirtiyor.

İncirlik Üssü arazisini konu etmişlerdi

Davaları açan Ermeni kökenli ABD vatandaşlarının avukatları, basına yaptıkları açıklamada, kararı "Ermeni kökenli Amerikalılar için üzüntü verici" şeklinde nitelemişti.

Hukuki yenilgiyi siyasi gerekçelere bağlamak isteyen Ermeni haber sitelerinde ise "kararın ABD’nin NATO müttefiki Türkiye ile ilişkileri normalleştirme arayışında olmaya devam ettiği ve dava konusu arazinin bir bölümünü oluşturan İncirlik üssünün tartışmalı olduğu bir dönemde alındığı" yorumu yapılmıştı.

Oysa ABD yönetiminin hukuki sürece müdahil olmadığı biliniyor.

Karar bir dönüm noktası, emsal olabilir

ABD temyiz mahkemesinde sonuçlanan süreci AA’ya değerlendiren diplomatik kaynaklar, bazı Ermeni çevrelerin on yıllardır hayalini kurduğu taleplerin sonuçsuz kaldığına dikkati çekti.

Kaynaklar, kararın 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları ve talepleri açısından bir dönüm noktası olduğuna vurgu yaptı.

Türkiye’den mal varlığı iadesi alma ya da tazminat koparma düşüncesine sahip çevrelerin yıllardır yoğun uğraşlar içinde olduğunu anımsatan kaynaklar, mahkemenin hükmettiği sonucun benzer talepler karşısında Türkiye lehinde emsal karar teşkil edeceğinin altını çizdi.

Kararın California gibi Ermeni diasporasının son derece güçlü olduğu ve kendi çıkarları için yasaları bile değiştirebildiği bir yerde alınması ayrıca önemli görülüyor.