İstanbul'da Peygamber Efendimize Yönelik Hakaret Protesto Edildi

~Rasthaber - İstanbul'un Beyazıt meydanında, İsveç'in Malmö kentinde Kur'an-ı Kerimin yırtılması olayını ve Fransa'da Peygamber efendimize ve ailesine hakaretler içeren karikatür yayımlayan Charlie Hebdo dergisini protesto etmek amacıyla, Kur'an ve Peygamber sevdalısı binlerce vatandaş bir araya geldi.

~Rasthaber -  İstanbul'un Beyazıt meydanında, İsveç’in Malmö kentinde Kur’an-ı Kerimin yırtılması olayını ve Fransa’da Peygamber efendimize ve ailesine hakaretler içeren karikatür yayımlayan Charlie Hebdo dergisini protesto etmek amacıyla, Kur'an ve Peygamber sevdalısı binlerce vatandaş bir araya geldi.

Kur'an tilaveti ile başlayan protesto gösterisi çeşitli konuşmacıların konu ile ilgili açıklamaları ile devam etti. Protesto eylemine katılan göstericiler kahrolsun ABD, kahrolsun İsrail, kahrolsun Fransa, kahrolsun İngiliz, kahrolsun işbirlikçi hainler, işbirlikçi hainler hesap verecek, zalim Suudi hesap verecek, Lebbeyk Ya Resulallah, Hey Hat Minnez Zille, Kur-an'a uzanan eller kırılır ... sloganları attı.

ŞAFAK 40 PLATFORMU BASIN AÇIKLAMASI

İSLAM ÜMMETİ PEYGAMBERİNİ VE KUR’AN’I ASLA YALNIZ BIRAKMAZ

Bütün geçmişi İslam’ın mukaddesatına saldırılarla dolu olan haçlı batı emperyalizmi ve siyonizm, o kirli yüzünü bir kez daha göstererek yüce İslam Peygamberi (s.a.v) ile aziz Kur’an-ı Kerim’i hedeflerine koydular.

İsveç’te Kur’an-ı Kerim’in yakılması ve tahkir edilmesinin yanında, Fransa’da o meşum Charlie Hebdo dergisi aziz peygamberimizin şahsiyetine saldıran şeytanca karikatürleri bir kez daha yayınlama cüreetini gösterdi.

Müstekbir ve siyonistlerin İslam dünyasına ve mukaddesatımıza yönelik değişmeyen saldırı ve komplolarının yeni bir örneği olarak karşımıza çıkan bu alçaklık karşısında, Türkiyeli müslümanlar ve direniş cephesi dostları olarak bütün tepkimiz ve bütün öfkemizle meydanlara çıkıp “Heyhat minnezzilleh” “canımız kanımız, bütün varlığımız sana feda olsun ya resulellah” diye haykırıyoruz.

Bizler müslümanız ve yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa’nın ümmetiyiz. Bizler yüce peygamberimizi bütün varlığımızdan daha aziz, canlarımızdan ve kanlarımızdan, analarımız ve babalarımızdan daha değerli biliyoruz.

Hz. Peygamberin hürmet ve şahsiyeti, uğruna her şeyimizi feda etmekten çekinmeyeceğimiz, canlarımızı ve kanlarımızı bu yolda seve seve feda edebileceğimiz en büyük değerimiz, namusumuz ve şerefimizdir...

Değerli bacı ve kardeşlerimiz,

Bugün Fransa ve İsveç’te oynanan bu oyunlar ve namertçe saltdırılar doğrudan bütün İslam ümmetini hedef almıştır. Zira saldırı ve hakarete uğrayan bütün müslümanların peygamberidir ve bütün müslümanların Kur’an’ıdır. Bu şeytanca azgınlık karşısında ayağa kalkıp haykırması ve bu alçak mücrimlerden hesap sorması gerekenler de, hangi ülkeden, hangi hizip ve mezhepten olursa olsun bütün dünya müslümanlarıdır.

Ümmet olma bilincimiz bu azgın düşmanların yüce mukaddesatımıza böylesi namertçe saldırma cüret ve cesareti kendilerinde bulmalarına fırsat vermemelidir. Yeryüzünde iki milyara yakın müslüman varken, bu şeytanca komplo ve saldırılara nasıl cüret edebiliyorlar?

Yoksa bu ümmetin gayreti mi tükendi? Yoksa bu ümmetin Peygamberine saygı ve sevgisi mi tükendi? Yoksa bu ümmetin peygamberi ile bağı mı koptu? Nasıl bir cüret bu? Ne cesaretle İslam’ın kutsallarına karşı bu denli küstahlaşabiliyorlar?

Değerli bacı ve kardeşlerimiz!

Bugün İslam ümmeti topyekün bir saldırı altında. Gün geçmiyor ki yeni bir saldırı, yeni bir komplo ve yeni bir oyun sergilenmesin. İslam ümmmetinin azgın düşmanları bir taraftan askeri yollarla İslam dünyasına saldırılarını sürdürürken, diğer yandan da siyasi, diplomatik, ekonomik ve psikolojik tüm kanallardan saldırılarını sürdürüyorlar. Bütün bu saldırıların arkasında büyük şeytan Amerika, Filistin işgalcisi siyonist rejim ve onların hain suç ortakları bulunmaktadır. Bu saldırılar ortak bir planın ve küresel bir organizasyonun sonucudur.

Onun içindir ki, bugün “Yüzyılın Anlaşması” adı altında, ya da “İsrail ile ilişkileri normalleştirme” adı altında sergilenen ihanet ve komplolar ile, Fransa ve İsveç’te yüce peygamberimize ve Kur’an-ı Kerim’e yapılan hakaretler aynı küresel planın bir parçası olup aynı merkezlerden organize edilmektedir. Zira hepsinin arkasında Amerika ve siyonizm bulunmaktadır.

Ve yine onun için en yüksek sesle bütün dünyaya haykırıyoruz:

 Kur’an-ı Kerim ve Yüce peygamberimizi hedeflerine koyan şeytani unsurların bu hakaretleri ile Kudüs’ü satan, Filistin ve direniş cephesini arkadan vurmak için her türlü ihanetin içine giren Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi melun rejimlerin işlediği suçları hiç bir zaman affetmeyeceğiz.

Bizler Şafak 40 Platformu olarak şimdiye kadar değişik vesilelerle emperyalist ve siyonist saldırganlıklara, ihanet ve zorbalıklara karşı sesimizi yükseltmek, tepkimizi ortaya koymak ve mazlum kardeşlerimizle dayanışma içinde olmak için ortak irademizi ortaya koyduğumuz gibi, bugün de bu ihanet ve küstahlıklar karşısında sesimizi yükseltip tepkimizi gösteriyoruz.

Bu cihetle tüm dünya ve Türkiye kamuoyuna duyurmak üzere şu noktaları ilan ediyoruz:

1- Hz. Resul-i Ekrem (s.a.v) ve Kur’an-ı Kerim’e yönelik hakaret ve saldırılar affedilmez suçlardır. Dünyanın her neresinde olursa olsun, her kim böylesi şeytanca suçları işlerse mutlaka ve ergeç bunun hesabını verecek, bedelini ödeyecektir. İslam’ın ve ümmetimizin yüce mukaddesatını savunmak hepimizin kırmızı çizgisidir. Canımızı, kanımızı ve tüm varlığımızı feda ederiz ama asla bu çizginin geçilmesine müsaade etmeyiz...

2- Kur’an-ı Kerim ve yüce peygamberimize yönelik gerçekleştirilen alçakça saldırılar Batılı devletlerin gözetim ve koruması altında yapılmakta ve bir de buna “ifade özgürlüğü” denilmektedir. Batılı siyasetçiler ve yöneticilerin de arkasına sığındıkları bu bahane asla kabul edilemez şeytanca bir demogojidir. Batı’nın İslam’ın mukaddesatına karşı bu çirkin yüzünü ve müslümanlara karşı işledikleri suçları hiç bir zaman unutmayacağız.

3-  Büyük şeytan Amerika ve Filistin işgalcisi siyonist rejimle oturup İslam ümmetine, direniş cephesi ve Filistin davasına karşı ihanet anlaşmaları yapan rejimler, onların çıkarları ile kendi çıkarlarını bir görüp her türlü ihanet içine giren krallar, sultanlar, melikler, diktatörler melun ve haindirler. Direniş cephesi dostları olarak bu ihanetlerin ve melun hainlerin peşini hiç bir zaman bırakmayacağız...

4- Filistin davasını bitirmek, Filistin üzerindeki siyonist işgali meşrulaştırıp siyonist rejimin güvenliğini sağlamak amacıyla atılan bütün adımları, yapılan tüm planları ve anlaşmaları ayaklarımızın altına alıyor, uğruna en azizlerimizi kurban verdiğimiz Kudüs özgür oluncaya, denizden nehire bütün Filistin özgür oluncaya kadar kadar siyonist düşmana karşı direniş sahnesinden çıkmayacağımızı ilan ediyoruz.

5- Amerikan emperyalizmi ve siyonizmin ister askeri ve siyasi, ister diplomatik ve psikolojik tüm saldırı ve komplolarına karşı sorumluluk bilincini taşıyan bütün müslümanları bir ümmet-i vahide gücü olarak direniş cephesiyle omuz omuza olmaya davet ediyoruz...

Hakkın ve adaletin tamamen hakim olduğu evrensel ferec gününde ve Kudüs’ün aydınlık şafaklarında buluşmak üzere, kutlu velayet hattına, direniş cephesine ve Kudüs şehidlerine selam olsun...

ŞAFAK 40 PLATFORMU