~~PENDİK MÜFTÜLÜĞÜ'NÜN "˜PENDİK EHLİBEYT CAMİİ'NE YÖNELİK ATAMASI ETİK DEĞİLDİR /Celil Gündoğdu

Ülkemiz kültürel ve inançlar bakımından çok güzel bir ülkedir. Ülkemizde yaşayan tüm değişik inanç ve kültürler Anadolu'muzun barışçıl ve renkli atmosferini oluşturmakta.

Ülkemiz kültürel ve inançlar bakımından çok güzel bir ülkedir. Ülkemizde yaşayan tüm değişik inanç ve kültürler Anadolu’muzun barışçıl ve renkli atmosferini oluşturmakta.

Bir sevgi gökkuşağı olarak Anadolu’muzu kuşatan tüm renkler ‘Ay Yıldız’ bayrağın güvencesinde huzur ve barış dolu yaşama devam ediyor. Ülkemizin bu birlik ve beraberliğini kardeşliğini gölgeleyecek, toplumda huzur kaçırıcı tüm zararlı davranışlardan beri olmalıyız.

Ülkemizin kardeşlik görüntüsüne gölge düşürmek isteyen bireysel ve toplumsal tüm nifaklara karşı son derece duyarlı olmalıyız. Bu anlamda toplum bireyleri ve kurumsal temsilciler, toplumu ayrıştırıcı davranışlardan uzak durmalıdır.

Bu sözleri neden mi ifade ettim?

Ülkemizde yaşayan Caferi Müslümanlar, kendi imkanları dahilinde inşaa ettikleri camiler ve kendi imkanlarıyla istihdam ettikleri imamlar hakkında son derece duyarlılardır.

Vatansever Caferiler Anadolu’muzun savunmasında ve korunmasında her zaman devletlerinin yanında ön saflarda mücadele etmişlerdir. Şehitler vermişlerdir bu zamanda bile, kahraman ordumuzun saflarında her zaman şehid vermeye devam ediyorlar.

Ben de gururla ifade etmeliyim ki bu vatansever toplumun bir bireyiyim. Bizim de diğer Sünni kardeşlerimiz gibi, kendimize has içtihadi anlamda ibadet şekillerimiz var. Bizler ibadetlerimizi kendi imkanlarımızla inşaa ettiğimiz camiler ve kendi imkanlarımızla  giderlerini karşıladığımız imamlarımızla ibadetlerimizi yapmaktayız.

Zaman zaman bu camileri elde etme ve imamlarını engellemeye yönelik bireysel ve kurumsal entrikalarla toplumumuz karşı karşıya gelmekte.

Bu anlamda en son olarak, İstanbul’un Pendik ilçesinde Kars ve Iğdırlı hemşerilerimizin yaptırdığı Cami’ye müftülük atama yaparak cemaati ve cami derneğini hiçe sayan bir karara imza attı.

Geçtiğimiz günlerde Caminin eski dernek başkanlığını yapan ve seçimi kaybettikten sonra klasik inat ve öfkeyle yetkisi de olmadığı halde Pendik Müftülüğüne müracaat ederek hoca talep etmesi ve Pendik Müftülüğünün hiçbir araştırma yapmadan fırsat bu fırsat diyerek konuya dalması hiç etik olmamıştır.

Pendik Müftülüğünün sorumsuzca yaptığı bir hareket sosyal medya da giderek yükselen bir tepkiye neden oldu.

Camii cemaatinin bu haksız atamasına camii cemaatinden de büyük tepki geldi. Cemaate mensup kişiler: “Ülkemizin birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu sağlık konusunda verilen büyük mücadele ortamından yararlanarak ülkemizin birlik ve bütünlüğüne gölge düşürmeye yönelik bu davranışlar asla kabul edilemez. Biz bu atamanın bilinçli ve maksatlı yapıldığı kanaatini taşımaktayız. 

Bilindiği üzere bir zamanlar Iğdır’da bir RAPOR hadise gündeme gelmiş ve toplumda ciddi bir tepkiye sebep olmuştu.

Olayın açık ve net bir FETÖ oyunu olduğu ve hadisenin başını da  FETÖ’cü Vali Ahmet Pek’in çektiği çok geçmeden anlaşılmıştı.

Pendik de Kars ve Iğdırlı Caferilerin kurdukları dernek tarafından yaptırılan bir camiye, yetkisi olmayan birinin vermiş olduğu bir dilekçeyi dikkate alarak, oraya dini hiçbir yeterliliği olmayan ancak müftülük kadrosunda olan sözde Caferi din görevlisinin atanmış olması, Pendik cami cemaati ve Türkiye’de ki din görevlileri tarafından tepkiyle karşılandı.  Bu atamanın yarınlarda ülke genelinde Caferi camilerinin bu yolla diyanete bağlanması amaçlanmaktadır.

Ancak ülkemizin içinde bulunduğu bu buhranlı günlerde Pendik Yayalar'da Ehlibeyt öğretilerinin öğretilip yaşatılması için müminlerin binbir fedakarlıkla yaptırdığı Ehlibeyt camiine maalesef nefsine mağlup birkaç unsurun Pendik müftülüğüne müracaatı neticesinde usulsüz şekilde diyanet memuru atanmıştır. Neden usulsüz diyoruz; Şikâyet dilekçesinde üç kişinin imzası var ama müftülüğün atamasını kabul etmeyen 350 imza var. Ehlisünnet fıkhında da, sirei ukelada da cemaat tarafından kabul görülmeyen birinin camide imamlık yapması sahih değildir.

Bu uygulama çok yanlış bir uygulamadır. Yasalar gereği bu ülkede yaşayan Caferi vatandaşlar da en az Sünni vatandaşlar kadar mezhebi öğretilerini her türlü dayatmadan uzak şekilde yaşayıp yaşatma hakkına sahiptir.

İnşallah yetkililerin girişimleri ile bu yanlıştan bir an evvel vazgeçilir.

Birliğimiz beraberliğimiz yoksa hiçbir şeyimiz yoktur gerçeği gerçeğinden yola çıkarak,  Bizi sizi yoktur, sadece "biz" vardır. Bu sorun hepimizin sorunudur. Millet olarak Allah birlik beraberliğimizi korusun ve birlik beraberliğimizi bozmaya çalışanları ıslah etsin” diyerek, “yetkililerin derhal bu yanlış karardan dönmeleri” konusunda açıklamalarda” bulundular.

Diyanetin alınan bu kararı değerlendirerek, ülkemizde yaşayan vatandaşlarımızın haklı taleplerini değerlendirerek, atanan ve istenmeyen imamın derhal atanması durdurularak, toplumu huzursuz eden bu davranışa acilen bir son vermelidir.

Siyasilerimizin de bu konuda gerekli takibatı yaparak, bu sorunun çözümüne katkıda bulunmaları toplumsal dayanışma ve barış ortamının korunması adına çok önem arz etmektedir.

İnanç özgürlüğünün bir hak olduğu ülkemize, bu tür davranışlar inanç özgürlüğüne yönelik baskıları artıracağını düşünüyoruz.

Türkiyeli Caferi Müslümanlar olarak bir dönemler FETÖ’nün şimdi ise kriptolarının ülkemiz huzurunu kaçırmaya yönelik bu tür davranışlara pirim verilmemesi adına Diyanet bu sorunu acilen çözmelidir. Nifak’a pirim, huzuru sabote eder. Bundan kimsede fayda görmez.

Bizler ülkemizin huzuru adına, barışı adına her zaman devletimizden yana olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Güzel ülkemizin huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Saygılarımla…