Belçika'da yaşayan Türk Kökenli Üniversiteliler, AB binalarının önündeki meşhur Lüksemburg meydanında bir protesto gösterisi gerçekleştirerek, "Boğaziçi Üniversitesi'ne Kayyum Rektör İstemiyoruz" dediler.
Belçika’da yaşayan Türk Kökenli Üniversiteliler, AB binalarının önündeki meşhur Lüksemburg meydanında bir protesto gösterisi gerçekleştirerek, “Boğaziçi Üniversitesi’ne Kayyum Rektör İstemiyoruz” dediler.
Pandemi ortamı nedeniyle kısıtlı olan ve yaklaşık yüz öğrenci ve sivil kuruluş temsilcilerinin ‘pandemi kuralları gereği maske ve mesafe koruyarak, katılımıyla gerçekleştirilen protesto gösterisi, olaysız bir şekilde sonlandı. Gösteriye Sivil Toplum kuruluş temsilcileri yanında, CHP Avrupa Temsilcisi Kader Sevinç’inde katıldığı gözlendi.
Taşınan pankartlarda ‘Boğaziçi’ne Kayyum Rektör istemiyoruz’, ‘Rektör Bulu İstifa’, ’Her yer Boğaziçi, Her yer Direniş’, ‘Kabul Etmiyoruz Vazgeçmiyoruz’, ‘Boğaziçi Seçim istiyor’, ‘Aşağı Bakmayacağız’ ve ‘Akademi Biat Etmez’ yazılıydı. Atılan sloganlarda da bu sözler yer aldı.
Ellerindeki Pankart ve dövizler olan Üniversiteliler yaptıkları konuşmalarda, “Boğaziçi’ndeki arkadaşlarına destek vermek için bir araya geldiklerini ifade ederek, “Sevgili Boğaziçililer yalnız değilsiniz” diyerek bir bildiri okudular İngilizce, Fransızca, Flamanca ve Türkçe okunan bildir de şunlar ifade edildi :
“1 Ocak 2021’de, gece yarısı saatlerinde Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan tartışmalı rektör ataması, üniversitenin öğrencileri, akademisyenleri ve mezunları arasında şaşkınlığa ve derin bir üzüntüye yol açtı.
Melih Bulu’nun tepeden inme usulle gerçekleşen ataması, Üniversite rektörünü kendi öğretim üyeleri arasında seçme yönündeki geleneğine darbe vurdu. Böylelikle, özerklik, demokrasi ve akademik özgürlük ilkelerini hiçe saymış oldu. Melih Bulu iktidar partisi bünyesinde siyaset yapmış bir isim ve 2015 yılında AKP aday adayı olarak girdiği milletvekili ön seçimlerini kazanamamıştı.
Benzerlerini yalnızca askeri darbe ve olağanüstü hal dönemlerinde gördüğümüz bu manevra, siyasi bir amaca hizmet ediyor.
Bulu’nun atanmasından bu yana Üniversite‘yi temsil eden farklı paydaşlar, bir dizi barışçıl eylem ve gösteri düzenledi. Bunlardan biri, bağımsız bir sanat sergisi düzenlemesiydi. Bir diğeri ise akademisyenlerin, sırtları rektörlük binasına dönük olacak şekilde ayakta, hareketsizce durmalarından ibaretti. Bütün bu eylemlerin ortak mesajı gayet yalın ve net. Akademi özgür kalmalı ve özerkliği zedelemeye yönelik otoriter uygulamalar bir an önce son bulmalı.
Geçtiğimiz birkaç gün içerisinde protestolar Türkiye’ye tamamen yayıldı. Bizler, Boğaziçi Üniversitesi’nin yurtdışında yaşayan mezunları olarak, bu hareketin dünyaya yayılmasına katkıda bulunmak istiyoruz. Bu itibarla bu bildirinin yayınlanmasına kadar giden süreçte yaşananları kısaca hatırlatmak istiyoruz.
Üniversite, protestoların başladığı Ocak ayının ilk günlerinden bu yana polis ablukası altında. Üniversite’ye ait üç ayrı kampüsün yer aldığı mahalle, okula giriş kapıları dahil olmak üzere polis tarafından kontrol altında tutuluyor” diyerek, bu güne kadar yaşananları özetleyip, sloganlar atarak olaysız bir şekilde dağıldılar. 4 dilde hazırlanan broşürlerin katılımcılara dağıtımıyla protesto gösterisi son buldu.
